Üstâd’ın Hapsin Haricinde Görünmesi

Üstâd Eskişehir hapsinde olduğu gibi, Denizli hapsinde de dışarda görünmeleri herkesçe duyuldu. Ne kadar şayan-ı teaccübtürki; Maddi bu kadar tazyik, tecrid, zehirlendirilme, hastalıklar, ihtiyarlık ve sıkıntılar içerisindeki zâhiri sebeblerin ve ilahî âdet, kanun ve kaidelerine son derece riayetinden dolayı, nihayet âciz ve perişanlık perdesi altında görünmesi yanında; bir de bakarsın, bütün bu esbab ve maddî âdetlerin dışında ve fevkinde olarak, hapsin en merhametsiz tecridleri ve iç-içe bir çok kalın duvarları ve demir kapıları arkasında bağlı ve mahpus bulunmasına rağmen, çarşıda ve cami’lerde müşahede edilmesi hadiseleridir. Hakikaten bu hadise çok acib bir vakı’adır. Akılları gözlerinde olan gâfil ehl-i dünyayı şaşırttığı kadar, talebelerinin ve ehl-i imanın da kuvve-i maneviyelerini takviye ediyor, mahzun olan kalblerine nur ve sürur veriyordu.

Demek ki, o şiddetli kesif, zulümlü esbab ortasında arasıra öyle harikaların gösterilmesi bir ihtiyaç idi ki yapıyordu.

Bu hadise hem Eskişehir hapsinde, hem Denizli hapsinde, hem de sonra Afyon hapsinde bir kaç defa tekerrür ettiğini Eskişehir hapis faslında vesikalarıyla kaydettiğimizden tekrarına lüzum görülmedi. Yalnız Denizli hapis hadisesinde bizzat bulunmuş şahidlerden birisinin buna dair ifadesini kaydediyoruz.

İşte ınebolu’lu Selahaddin Çelebi dedi ki:

“İstanbul ülemasından Gönenli Mehmed Efendi, Seyyid şefik Arvasî, Vaiz şemseddin Yeşil, Emin Uzun, Mustafa Hemedan ile hep bir koğuştaydık. Bediüzzaman Hazretlerini bir sabah namazında cami’de gördükleri şayiası yayılınca, bu konuşmaları ihbar telâkki ederek kendisini iç koridorlardaki münferidde hapsetmişlerdi...”

{Son şahitler-1, s: 140.}



Isparta ve Denizli Hapislerinde Yazılan Yüz Küsur Kadar Mektuptan Bazı Tasnifat

Tasnifattan maksadımız, mektupların muhtevasındaki mevzulardır. Bunları genel olarak bir kaç sınıfa ayırmak mümkündür:

1- Teselli ve teskine dair.

2- Uhuvvet, tesanüd ve ittifaka dair,

3- İstişare ve fikir müdaveleleri...

4- Cesaret, Metanet ve Sabır...

Yükleniyor...