koltukta oturuyordu. On dakika kadar beni tepeden tırnağa süzdü. “şinasî elektrikleri söndür!” dedi. Bir dakika sonra tekrar aç dedi. Başını iki tarafa sallayarak gözlüğünü çıkardı, tek camıyla baktı. Ayağa kalktı. “Yanıma gel!” dedi. Omuzumdan tuttu: “Nasıl olur, sen Cumhuriyet çocuğusun... böylesi kimsenin peşine takılırsın. Bunun gayelerini bilmez misin?” dedi.
Cevaben dedim ki: “Ben 1936 senesinden beri Kastamonu’da bu zatın ziyaretine giderim. Eserlerinden okudum ve neşrine çalıştım. Bu eserleri imanî ve İslâmî’dir. Siyasî ve menfî milliyetçilik yoktur. Milletimizin ve devletimizin aleyhinde en ufak bir kelime görseydim veya kendisinden menfi bir düşünceyi hissetseydim, ihbar eder ve herkesten önce ben düşman kesilirdim. Tamamıyla yanlış bir kanaata sahipsiniz!.. Eserleri Kur’ân-ı Azim-üşşanın bazı ayetlerinin tefsirleriden ibarettir. Kastamonu’da onu herkes ziyaret ediyor. Polis karakolunun karşısında bir evde oturuyor. Polisler hergün gireni çıkanı görüyorlar.”
Nevzat Tandoğan: “Kim Kastamonu valisidir!” dedi. Mithat Altıok, dedim.
Bunun üzerine, Mithat Altıok’u kasdederek: “şinasi, ne hayvanlar var!” dedi... Ve bana hitaben: “Madem ki eserleri imanidir” diyorsun. Mahkemeye verileceksiniz, orada tetkiki yapılır.” dedi.
Kapıda bekliyen birinci şu’be müdürüne, mahkemeye sevk edilmemi emretti.
Mahkemeye gittik
Yanlarından çıktığımızda hava kararmış, iftar vakti çoktan geçmişti. Bizi iki polis refakatinde mahkemeye sevk ettiler. Gece saat onikiye kadar mahkeme salonunda bekledik. Nöbetçi hâkimi geldi. Tevkifim için gelen telgrafı, gündüzleyin Savcı Kemal buraya vermişlermiş. Bu telgrafın nereye konduğunu bilmiyen ve bulamıyan Savcı muavini, evine telefonla sorduktan sonra, telgraf bulundu ve mahkemeye alındık. TC.K: nun 163. maddesiyle karar verildi. Tevkif müzakkeresi elimize verilerek, gece saat 01.30’da Cebeci Cezaevinin karantina koğuşuna alındım “
İnebolu’ya Sevk
Bir hafta sonra, Zonguldak yoluyla ınebolu’ya sevk edildim. Refaketimde iki jandarma vardı. Trende siyasi mücrim diye hususi kompartıman açılmıştı. ınebolu’ya vardık, orada beni polise teslim ettiler. Emniyet dairesinde iki gün kaldım. Sonra savcılığa götürdüler. Said ismindeki savcı Ankara’da verdiğim ifadeyi tekrar ettirdi.. Ve nihayet ınebolu cezaevine
Cevaben dedim ki: “Ben 1936 senesinden beri Kastamonu’da bu zatın ziyaretine giderim. Eserlerinden okudum ve neşrine çalıştım. Bu eserleri imanî ve İslâmî’dir. Siyasî ve menfî milliyetçilik yoktur. Milletimizin ve devletimizin aleyhinde en ufak bir kelime görseydim veya kendisinden menfi bir düşünceyi hissetseydim, ihbar eder ve herkesten önce ben düşman kesilirdim. Tamamıyla yanlış bir kanaata sahipsiniz!.. Eserleri Kur’ân-ı Azim-üşşanın bazı ayetlerinin tefsirleriden ibarettir. Kastamonu’da onu herkes ziyaret ediyor. Polis karakolunun karşısında bir evde oturuyor. Polisler hergün gireni çıkanı görüyorlar.”
Nevzat Tandoğan: “Kim Kastamonu valisidir!” dedi. Mithat Altıok, dedim.
Bunun üzerine, Mithat Altıok’u kasdederek: “şinasi, ne hayvanlar var!” dedi... Ve bana hitaben: “Madem ki eserleri imanidir” diyorsun. Mahkemeye verileceksiniz, orada tetkiki yapılır.” dedi.
Kapıda bekliyen birinci şu’be müdürüne, mahkemeye sevk edilmemi emretti.
Mahkemeye gittik
Yanlarından çıktığımızda hava kararmış, iftar vakti çoktan geçmişti. Bizi iki polis refakatinde mahkemeye sevk ettiler. Gece saat onikiye kadar mahkeme salonunda bekledik. Nöbetçi hâkimi geldi. Tevkifim için gelen telgrafı, gündüzleyin Savcı Kemal buraya vermişlermiş. Bu telgrafın nereye konduğunu bilmiyen ve bulamıyan Savcı muavini, evine telefonla sorduktan sonra, telgraf bulundu ve mahkemeye alındık. TC.K: nun 163. maddesiyle karar verildi. Tevkif müzakkeresi elimize verilerek, gece saat 01.30’da Cebeci Cezaevinin karantina koğuşuna alındım “
İnebolu’ya Sevk
Bir hafta sonra, Zonguldak yoluyla ınebolu’ya sevk edildim. Refaketimde iki jandarma vardı. Trende siyasi mücrim diye hususi kompartıman açılmıştı. ınebolu’ya vardık, orada beni polise teslim ettiler. Emniyet dairesinde iki gün kaldım. Sonra savcılığa götürdüler. Said ismindeki savcı Ankara’da verdiğim ifadeyi tekrar ettirdi.. Ve nihayet ınebolu cezaevine
Yükleniyor...