- Üstâd istid’asını geri aldı-

“Denizli Mahkemesinde reis Ali Rıza Bey, kademe kademe anfi gibi sıralar yaptırmıştı. Bizler o şekilde sıralarda otururduk. Birgün Üstâd hastalığını ileri sürerek ”Mahkemeye gelemiyeceğim” diye istid’a vermişti. Sonra mahkemenin müsbet halini görünce, “ıstid’amı geri alıyorum” dedi.

Reis: “Said Efendi! istid’ayı geri mi alıyorsun?” diye tebessüm içinde mukabele etti.

Bir celse de, müdde-i umumi Üstâd’ın oturuş şekline itiraz etti. “Mahkemenin nizamını bozuyor.” dedi.

Ali Rıza Efendi ise, “Doğru oturunuz!“ deyince, Üstâd: “Hastayım!” diye cevab verdi.

Reis, Müdde-i umumiye dönerek: “Hasta imiş, ne yapalım!” dedi. Sonra da Üstâd’a “Siz gidin, istirahat edin!” diyerek bir gardiyanla Üstâd’ı gönderdiler...”

{Son şahitler-2, s: 157-164.}



Mehmed Feyzi Efendi’nin bu hatırasını te’yiden, bizzat merhum Tahiri Mutlu Ağabeyden dinlediğim bir hatırayı da buraya dercetmek istiyorum. Tahiri Ağabey dedi: “Bir mahkeme celsesinde bir husustan dolayı, reis AIi Rıza Üstâd’a karşı sertçe bağırdı. Hepimiz müteessir olmuştuk. Fakat Üstâd hiç müteessir olmadığı gibi, bize de demişti ki: “Mahkemenin kalbini Risale-i Nur fethetmiştir. Reis bunu kasden böyle yapıyor, tâki kimse ondan şüphe etmesin.”

şahitlerden İkincisi: İnebolu’lu Selahaddin Çelebi’dir. Bu zat hatırasının bu kısmı için diyor ki:

“.... Ankara’dan Üstâd Hazretlerini Isparta’ya yolladıktan sonra, o günü öğle üstü vâli Nevzat Tandoğan’ın Belediye binasında bizi beklediğini bildirdiler. Hemen belediyeye götürüldük. ıçeri girerken merdivende genç bir hanımla karşılaştık. “Sizde mi polissiniz?” diye sordum. Hanım: “Hayır, ben felsefe hocasıyım. Bediüzzaman’a bayram tebriki yazmıştım”

{Bu Kitabın Kastamonu hayatı kısmının son bölümlerinde, Üstâd’ın mektuplarından birisinde bu tebrik mektubundan bahsedilmiştir. A.B.}



dedi. Arkamızdaki polisler “Konuşmayın!” diye bizi ikaz ettiler.

Belediyede başkan odasına evvelâ felsefe hocasını çağırdılar. Yirmi dakika sonra o çıktı, “beni serbest bıraktılar, Allah yardımcın olsun” dedi ve gitti.

Kapıda birinci şube müdürü bekliyordu. Emniyet umum müdürü şinasî Bey kapıyı açtı ve bana gel dedi. ıçeri girdiğimde Vali Nevzat Tandoğan

Yükleniyor...