Saniyen: O vâiz ve âlim zata benim tarafımdan selâm söyleyiniz. Benim şahsıma olan tenkidini, itirazını başım üstüne kabul ediyorum. Sizler de o zatı ve onun gibilerini münakaşa ve münazaraya sevk etmeyiniz. Hatta tecavüz edilse de, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem imanı var; O noktada kardeşimizdir. Bize düşmanlık da etse, mesleğimizce mukabele edemeyiz. Çünki daha müthiş düşman ve yılanlar var...”

{Osmanlıca Kastamonu-2, s: 474.}



Üstâd Hazretlerinin bu mevzu’daki ikazlarının bir kısmı da, İstanbul’da ihtiyar Hoca ve şeyh zatın i’tirazı meselesinde ele alındığından burada bu kadarıyla iktifa edildi.

Maddelerin diğer ikisini, yani Nur talebelerinin yüzlerini Risale-i Nur’dan çevirip çekmek üzere me’muriyet vesaire gibi parlak işler bulma plânı ve Diyanet Riyaseti vasıtasıyla eser yazdırarak, Risale-i Nur’a karşı çıkarma işi yukardaki maddelerin içinde münderiç olarak geçtiği için, ayrıca da bu hususta belli şahıslar ve vakıâlar göstermeye izin olmadığından yazmaktan sarf-ı nazar edildi.

Yukardaki maddelerde geçen plânlara karşı, Üstâd’ın ikaz ve irşadlarından başka, Nur talebeleri câmiası ve başta Hazret-i Üstâd olarak müsbet yöndeki faaliyet ve hizmetleri de şöylece özetlenebilir:

A- Gençlere ve mekteplilere müteveccih Risale-i Nur’dan istifade etmeleri için, o zamanki ismiyle “Gençler ikaznamesi” (Gençlik Rehberi) ve Hüccet-illah-i Baliğa (Asa-yı Musa’nın Hüccetler kısmı) yeni yazıyla izin verilerek neşredilmesidir. Bu hususu açıkça ifade eden mektuplar çoktur. Kastamonu aslı lahikalarda mevcuttur. Üstâd’ın gençlerle ilgili kaleme almış olduğu parçalar, o zamanlar Orta okul ve lise talebesi olan araçlı Abdullah Yeğin ve arkadaşlarının sordukları suallerin cevabı; Veya Üstâd’ın bu gençlere müteveccih verdiği şifahî derslerin bilâhare kaleme alınmasıyla teşekkül eden Gençlik Rehberi eserinin esasını teşkil ederler. Bütün o parçalar Gençlik Rehberi kitabında yer aldığı gibi; Hazreti Üstâd aynı o mevzuları başka bir üslub ve beyanla Denizli Hapsinde te`lif edilen Meyve Risalesinin içinde de dercetmiştir.

Bu söylediklerimizin Osmanlıca Kastamonu Lahikasında tertib ve dizilişleri sahifeler itibariyle söyledir:

Osmanlıca Kastamonu- l, s: 89; 94,144,145,

Kastamonu- 2, s: 249, 292, 278, 319, 324, 409, 413, 427, 443, 447, 464, ve 469.

Yükleniyor...