ittihada getirmek;

{Üstâd Hazretleri Mısır ve Hindi de bizimle ittihada getirmek sözüyle; Hindistan ıngiliz hakimiyeti altında bulunduğu müddetçe, Hind Müslümanları hep Osmanlı hilafetiyle alakadar ve taraftar bulundukları gibi,1948’de Pakistan olarak teşekkül edip ayrılan Müslümanlar da Türk Hükûmetiyle hep müttehid ve taraftar çıkmıştır. A.B.}



siyaset-i âlemce en büyük muzafferiyet kazanmak varken; şüpheli, dağdağalı, faidesiz bir düşmana (İngilize) taraftarlık göstermekle, muzaaf bir surette zararlı bir yolu tercih etmek; böyle zeki, belki dâhî insanların nazarında saklı kalmasının hikmeti nedir?” diye benden sual oldu.

Gelen cevab: (Manevi canibten geldi) Bana denildi ki: “Sen yirmi sene evvel manevî suale verdiğin cevab, senin bu sualine aynen cevabtır. Yani eğer gâlib tarafı iltizam edilseydi, yine mimsiz madeniyet namına galibane, mümanaat görmeyicek bir tarzda bu rejimi âlem-i İslâm’a, mevaki-i mübarekeye teşmil ve tatbik edilecekti. İç yüz elli milyon İslâm’ın selameti için bu zahir yanlışı görmediler, kör gibi hareket ettiler”

{Osmanlıca Kastamonu-1, s: 27.}



“... Risale-i Nur’un tam mutabık çıkan bir ihbar-ı gaybîsini beyan ediyorum: “Hüsrev ve Hulusî ve Rüşdü ve Re’fet gibi Risale-i Nur’un çok şâkirtleri meslek-i askeriye ve bu ikinci harb-i umumiye münasebettar bir surette girmelerini ve ikinci bir harb-i umumi olacağını ve iştirâkimizi altı yedi sene evvel haber vermiş. Çünkü yirmi sekizinci Lema olan ikinci Keramat-i Aleviyenin, ikinci emarede: bahsinde beraber olsa,1940 küsûr oluyor.. Allahü âlem o tarihte bir harb-i umumiye iştirâkimizi, yani eski müttefikle değil, belki taraftarane onun hasmıyla iştirake işaret ediyor diye haber vermiş. İşte şimdi aynı tarihteki Risale-i Nur’un erkân-ı muhimmesi iştirâk ediyor...”

{Aynı eser, s: 170.}



İngiliz Siyaseti ve Bizimkiler

“... Kaidemize muhalif olarak bir iki dakika siyasete bakıp bir iki kelime beyan ediyorum:

Evvela: buradaki bir kısım Risale-i Nur şâkirtleri; âlem-i İslâm’da çok müstemlekâtı bulunan bir devlet, bu Anadolu hâricindeki Müslümanlara -yalnız kendi menfaatı için- bir derece dinlerine ilişmiyor veya ilişemiyor diye, o devletin hariç İslâmlara tatbik ettiği siyasete bütün bütün muhalif bir siyaseti takip ettiği, bu memlekette faaliyette bulunan propagandasına kapılıp o cereyana taraftarlıkla, Risale-i Nur’un safvet ve halisiyetine zarar verdiğinden o siyasî şâkirtlere dedim:

O devlet, bu memleketteki hükümete müstemlakatındaki Müslümanlar

Yükleniyor...