Bu iman-ı tahkikinin vüsûluna vesile olan bir yolu, velâyet-i kâmile ile keşif ve şuhud ile hakikata yetişmektir. Bu yol, ehass-ı havassa mahsusdur, ıman-ı şuhudîdir

İkinci yol: ıman-ı bilgayb cihetinde sırr-ı vahyin feyziyle bürhanî ve Kur’ânî bir tarzda akıl ve kalbin imtizacıyla, hakkal-yakin derecesinde bir kuvvet ile zaruret ve bedahet derecesine gelen ilmelyakin ile hakaik-i imaniyeyi tasdik etmektir. Bu ikinci yol; Risale-i Nur’un esası, mayesi, temeli, ruhu ve hakikatı olduğunu has talebeleri görüyorlar. Başkalar dahi insafla baksa, Risale-i Nur, hakaik-i imaniyeye muhalif olan yolları gayr-i mümkin ve muhal ve mümteni’ derecesinde gösterdiğini görecekler.

İkinci Emare: Risalet-ün Nur’un sadık şâkirdleri, hüsn-ü akibetlerine ve iman-ı kâmil kazanmalarına o derece kesretli ve makbul ve samimî dualar oluyor ki; O duaların içinde hiç biri kabul olmamasına akıl imkân vermiyor. Ezcümle, Risale-i Nur’un bir hâdimi ve bir tek şâkirdi, yirmi dört saatte Risale-i Nur talebelerinin hüsn-ü akibetlerine ve saadet-i ebediyeye mazhar olmalarına yüz defa Risale-i Nur talebelerine ettiği dualar içinde, hiç olmazsa, yirmi-otuz defa selâmet-i imanlarına ve hususî hüsn-ü akibetlerine ve imanla kabre girmelerine, aynı duayı en ziyade kabule medar olan şerait içinde ediyor.

Hem Risale-i Nur’un talebeleri bu zamanda her cihetten, ziyade hücuma maruz iman hususunda birbirine selâmet-i iman hakkındaki samimî, masum lisanlarıyla dualarının yekûnü öyle bir kuvvettedir ki; rahmet ve hikmet onun reddine müsaade etmezler. Faraza mecmu’u itibariyla reddedilse, tek bir tane onların içinde kabul olunsa, yine her biri selâmet-i iman ile kabre gireceğine kâfi geliyor. Çünki her bir dua umuma bakar ...”

{Kastamonu-1, s: 25.}



“...Size Risalet-ün Nur’un kerametinin bu havalide zuhûr eden çok tereşşuhatından bir iki hadise beyan ediyorum:

Birisi: Hatib Mehmed nâmında ciddî bir ihtiyar talebe, İhtiyar Risalesi’ni yazıyordu.. Ta birinci ricanın ahirlerinde ve merhum Abdurrahman’ın vefatının tam mukabilinde kalemi Lailaheillahu yazıp ve lisanı dahi Lailaheilallah diyerek hüsn-ü hatimenin hatemıyle sahife-i hayatını mühürleyip; Risalet-ün Nur talebelerinin imanla kabre gireceklerine dair olan işarî beşaret-i Kur’âniyeyi vefatiyle imza etmiş. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vâsi’ah...”

{Aynı eser, s: 34.}

Yükleniyor...