vakit baş kesebilen ecel; ya idam-ı ebedidir.. ve yahut güzel bir âleme gitmeye bir terhis tezkereaidir.. Ve hiç bir vakit kapanmıyan kabir, ya hiçlik ve zulümat-ı ebediye kuyusunun kapısıdır. Ve yahut daha daimî ve daha nuranî baki bir dünyanın kapısıdır.

İşte Risale-i Nur, keşfiyat-ı kudsiye-i Kur’âniyenin feyziyle “ıki kere iki dört eder” derecesinde kat’iyyetle gösterir ki: Eceli idam-ı ebediden terhis vesikasına ve kabri dipsiz, hiçlik kııyusundan müzeyyen bir bahçe kapısına çevirmeleri şüphesiz, kat’i bir çaresi var. İşte bu çareyi bulmak için bütün dünya saltanatı benim olsa, bilâ-tereddüt feda ederim. Evet hakiki aklı başında olan feda eder...”

{Osmanlıca Lemalar; s: 733.}



“...Mahkemenin reis ve azalarından ehemmiyetli bir hakkımı taleb ederim şöyle ki:

Bu mes’elede yalnız şahsım medar-ı bahs değil ki, siz beni tebrie etmekle ve hakikat-ı hale muttali’ olmanızla mesele hall olsun. Çünki ehl-i ilim ve ehl-i takvanın şahs-ı manevisi bu meselede nazar-ı millette ittiham altına girdiği ve hükûmete dahi, ehl-i takva ve ilme karşı bir emniyetsizlik geldiği..Ve ehl-i takva ve ilim tehlikeli ve zararlı teşebbüslerden nasıl sakınacağını bilmesi lâzım olduğu için, benim müdafaatımı, kendim kaleme aldığım bu son kısmı herhalde yeni huruf ile matbas vasıtasıyla intişarını isterim. Tâ ki, ehl-i takva ve ehl-i ilim entrikalara kapılmayıp, zararlı tehlikeli teşebbüslere yanaşmasınlar ve şahs-ı manevisi nazar-ı millette ittihamdan kurtulsun.. Ve hükûmet dahi ehl-i ilim hakkında emniyet etsin ve bu anlaşmamazlık ortadan kalksın.. Ve hükûmete ve millete ve vatana pek çok zararlı düşen bu gibi hadiseler ve anlaşmamazlıklar daha tekerrür etmesin..”(

{ Osmanlıca Lem’alar, s: 775.}



“...Eğer idare-i millet ve asayiş-i memleketin hakiki esaslarını bilmiyen bir cahil-i hamiyetfuruş dese: “Senin Risalelerin asayişi bozanlara ve idareyi karıştıranlara bir medar olabilir. Bu cihetle ve sen dahi ihtiyatsızlık edip idare-i hazıraya itiraz etsen, Risalelerin kuvvetiyle bir gaile açmak ihtimaliyle sana ilişiyoruz?”



ELCEVAB: Risale-i Nurdan ders alan, elbette çok masumların kanını ve hukukunu zayi’ eden fitnelere giremez.. Ve bilhssa tecrübeleri ile mükerreren akim ve zararlı kalan fitnelere hiç bir cihet ile yanaşmazlar. Ve bu on senedeki on fitnelere, Risale-i Nur’un şâkirdleri ondan birisi, belki asla hiç birisi karışmadığı gösterir ki, Risaleler böyle fitnelere zıd asayişi te’mine medardırlar.

Yükleniyor...