Bundan neyi kastettiği veya rivayeti nereden duyduğu hakkında bir malûmatımız yoktur. şimdiye kadar da böyle bir şey duymuş değiliz; ne ise...

Küçük Said, peder ve validesinin yanında büyümeğe başladı. Günler, geceler-aylar, seneler derken, ma’sum Said, artık büyüdü. Kur’ân dersini alma zamanı yaklaştı. Küçük Said’in ailesi, anne ve babası ekmeklerine, gıdalarına haram lokma karışmamasına a’zamî dikkat eden saf, temiz insanlardı, hatta haram lokmadan çekinmek yolunda, şüpheli olan şeylerden de çekinen bir aile olduğu meşhûrdur.

Bu konuda mes’elemizi te’yid edecek, ulaşan iki rivayeti nakledelim: Birincisi: Kayser Hoca, Eski Van müftîlerinden Seyyid Muhammed Kasım Arvasî’den bize naklen; Muhammed Kasım Arvasî de babası Seyyid Hüseyin Arvasi’den işitmiş: “Bir gün Seyyid Hüseyin Arvasî, müridelerinden olan küçük Said’in annesi Nûre hanımdan sual etmiş: “Senin bütün çocuklarının bu kadar zeki olmalarında, senin onları terbiye sistemindeki metodun nedir?”

Mübarek Nûre Hanım: “Hayatımda, kadınlığa mahsus şer’î ma’zeretler dışında, hiç bir vakit teheccüd namazımı kaçırmadım ve çocuklarımı abdestsiz emzirmedim.” demiş.

İkinci rivayet: Şahiner’in kaydetmiş olduğu rivayettir. Ancak rivayetin râvisinin ismi, kimin kimden duyarak geldiğini.. ve Said’in hocası diye kaydettiği zâtın künyesini tespit edemediği için zaiftir, belki mevzu’dur, denilebilir.

Lâkin bu, evvelki rivayeti te’yid ettiği için burada misafireten kaydedildi. Rivayet meâliyle şöyledir:

“Küçük Said on yaşlarında iken, onun kabiliyet ve mertliğine hayran olan hocası, bir gün yanına birkaç arkadaşını alarak, onun anne ve babasını görmek için, altı yedi saatlik bir mesafeden(6) Nurs köyüne geldiler. Talebe Said’in evine gelen hocası ve arkadaşları, Sofi Mirza’yı görmek istediklerini bildirdiler. Sofi Mirza’nın o anda hazır olmadığını söyleyen Said’in annesi Nûre Hanım, misafirlere evin önündeki bir ağacın altında birşeyler sererek oturmalarını rica eder.. Ve Efendisinin az sonra geleceğini söyler. Misafirler oturduktan biraz sonra, Sofi Mirza, ağızları bağlanmış öküz ve inekleriyle çıka gelir. Merhabalaştıktan sonra, misafirlerden Küçük Said’in hocası Sofi Mirza’ya:

“Bizim köyde harman zamanı, mahsûlü yememeleri için hayvanların ağızlarını bağlarlar. Fakat bu mevsimde sizin bu hayvanların ağzını bağlamanızın sebebini bilemedik diye sorar. Mirza Efendi cevabında:


Yükleniyor...