Emekli komiser Tahsin Tandoğan’ın da ifadesinde görüldüğü üzere, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman Said-i Nursî’nin, İstanbul Emniyeti’ncede herhangi bir suçu sabit görülmeyip, serbest bırakıldığı böylece açığa çıkmıştır. Üstâd’ın İstanbul’un neresinde kalmış olduğunun fazla bir önemi olmıyan bazı ufak tefek muhalefet görülmekle birlikte, onun İstanbul’da yirmi gün kadar kalmış olmasında ise, şahitlerin ittifakı vardır.

Bediüzzaman’dan Hazin ve

Manidar Bir Hatıra:

Hazret-i Üstâd’ın İstanbul’daki şu kısacık transit geçişli hayatıyla ilgili, kendisinin çok hazin ve acı bir hatırası vardır. Onu buradaki bu fasılda yâd etmek zamanıdır.

Evet o aziz Üstâd, bu tarihten 28 ay önce, kendi ihtiyarıyla İstanbul’dan ayrılmış, Ankara’ya uğramıştı. Ankara’da yedi buçuk ay kadar kaldıktan sonra, oradan da ayrılmış, Van’a gitmişti. şimdi ise, 28 ay sonra bu defa menfi olarak İstanbul’a getirilmiş bulunuyordu. 1907’lerin son aylarından itibaren; Birinci Cihan Harbi, esaret günleri ve arada şark’a gidip gelmeler hariç, 1922’nin son aylarına kadar hep İstanbul’da kalmış, üst üste on sene kadar bir zamanını hep burada geçirmişti. Dinî, millî ve içtimaî cihandeğer büyük hizmetler ifa etmiş, çok eserlerini neşrettirmişti. şimdi ise sebepsiz olarak sürgün getirilmişti. Çok eskilerden beri İslâm’a ve İslâm milletine hizmet yapmış yer ve mekânlarla, bilhassa kendisinin de içinde çalışmış olduğu hizmet mekanlarıyla alakadar olduğu için, bütün İstanbul ile alâkası çok ziyade idi. İstanbul’u son terk ettiği tarihten bu yana 28 ay gibi kısa bir zaman geçmesine rağmen, İstanbul, eski İstanbul değildi. Başka renk almış, çok tebeddülâta uğramıştı.

Üstâd’ın Hatırası:

Yükleniyor...