hareket ve faaliyetleri direkt o yöne mi yönelikti?.. Eğer öyle idi ise, o zaman peki ya Türk Ocakları neyi kurmak istiyor, neyin peşinde koşuyordu?..

Saniyen: Kürt Teali Cemiyeti’nin kurucusu ve reisi gerçekten Mevlanzade Rıf’at mıydı? Yoksa, başında da, sonunda da Hakkârili Seyyid Tahay-i Nehrî’nin torunu Seyyid Abdülkadir Bey miydi?

Herkes bilir ki; Jön-Türk hareketi başladığında onlarla beraber aktif rol oynayan Mevlanzade Rıf’at, İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra, İttihad ve Terakkicilerle -bir çok jön-Türkler gibi- fikrî muhalefet içerisine girmiş, Serbesti adındaki gazetesiyle onların hareketlerini şiddetli bir surette tenkid etmiş ve hücum etmiştir. Bilâhare 31 Mart vak’asından sonra, yurt dışına kaçmış, Divan-ı Harb-i Örfi mahkemesi, onun gıyabında aleyhinde hüküm vermiş ve on sene müddetle sürgüne mahkûm etmiştir.(31) Hem Mevlanzade Rıf’at’ın Kürt Tali Cemiyeti kurucularından olduğuna ve hatta aslen Kürt olduğuna dair hiç bir rivayet ve vesika yoktur.(*) Sadece 1918’de bu cemiyete bir ara katılmışsada, az zaman sonra ayrıldı.

Kürt Teavün Cemiyeti Reisi Seyyid Abdülkadir Efendi’ye gelince: O da başlangıçta bir çok Kürt gençleri gibi Jön-Türk hareketine; Abdullah Cevdet, Ahmed Ramiz, İbrahim Temo gibi -kimselerle birlikte- katılmış, İttihad ve Terakki Cemiyeti’ne dahil olmuş.(32) Fakat bilâhare, İttihad ve Terakkî’nin bazı mütaassıp


Yükleniyor...