“Bunun üzerine ben kalktım, Erzurum’a gittim. Orada bir hafta kadar baş başa görüştük. Kıyam ve hareket planları üzerinde beraber çalıştık. Bir birimize ahd ve peyman verdik. şeyh Said bana ayrıca, Bitlis ve civarındaki hoca ve şeyhleri ve bilhassa Hizan şeyhlerini hareketimize katılmaları hususunda ikna’ etmeye çalışmamı rica etti... Ben döndüm Van’a geldim, oradan da Bitlis’e gittim. Bitlis’teki şeyh ve hocalara hareket hakkında bilgi verdim. Sonra yine Van’a döndüm. Bir sene sonra da, yani 1924 de karar gereğince Diyarbekir’e şeyh Said’le buluşup görüşmek için gittim. Fakat görüşemedim.. ve ila ahir...”
İşte, şu söylenen sözlerin kesin olarak bir düzme ve uydurma olduğu ve Üstâd’ın hayatında bunların yeri ve mekanı olmadığını isbat ediyorum. şöyle ki:
Bir kere 1923 Mayısında şeyh Said’in böyle bir hareketi tasavvur ettiğine dair hiçbir delil ve rivayet yoktur. Gelen bütün rivayetler şeyh Said, 1924 ün ilk güz aylarında mutasavvar kıyamını planladığını göstermekte ve söylemektedirler.
Saniyen: 15 Mayıs 1923’de Hazret-i Üstâd henüz Ankara’dan ayrılıp Van’a ulaşmış değildir. Bunu gösteren onu Ankara’dan alıp, Van’a gitmek üzere Gebze’ye kadar yolculuk için olan tren biletidir. Bu bilet 17.4.1339 Rumi = (14 Mayıs 1923)’e kadar muteberdir diye yazılıdır. Biz faraza bu biletin alındığı gün olan 31 Nisan 1923 de Hazret-i Üstâd’ın Ankara’dan ayrıldığını farzetsek bile, Üstâd’ın Rumi 15 Mayıs 1339’da (yani Miladi 15 Mayıs 1923) henüz Van’a ulaşmadığı görünmektedir. Çünkü Ankara’dan Gebze’ye kadar trenle, oradan da Vapurla Trabzon’a, Trabzon’dan da karayolu ile Van’a kadar gelmesi en azından bir yirmi gün kadar sürmüş olması lazımdır. Buna göre ancak Rumî 18 Mayıs’da Van’a henüz ulaşmış oluyor. Eğer biletin alınışından bir hafta sonra bu seyahat başlamışsa, Rumi Mayıs 24’de ancak Van’a ulaşması mümkün olmuştur. Ayrıca da Üstâd Hazretleri Van’a gider gitmez; şeyh Said’den hemen(!) mektup gelmişse ve Hazret-i Üstâd aynı günde ona cevab göndermişse.. ve bu cevab en erkenden Van’dan Erzurum’a , şeyh Said’e dört gün sonra ulaşmış ise.. ve şeyh Said’in ikinci cevabı da dört günde Van’a gelmişse, eder sekiz gün.. Sonra Üstâd Hazretleri hemen Van’dan kalkıp Erzurum’a doğru yola koyularak dört günde oraya ulaşmışsa olur on iki gün. Biz bu oniki günü Rumi 18 Mayısa eklesek, eder 30 Mayıs .. şayet ikinci hesaba göre 24 Mayısa eklesek eder 7 Haziran 1339 .. İşte düzmece olan yalan bu vechiyle de ortaya çıkmış oluyor.
Salisen: Bu kitapta bu mevzu ile alakadar kaydedilmiş Üstâd’ın bütün ifadeleri ve diğer bütün deliller, belgeler ve şahidlerin ifadeleri ve o belgelerin Üstâd tarafından tashih ve tasdikleri, bu düzmece olan rivayetin kökünden yalan olduğunu gösterir.
İşte, şu söylenen sözlerin kesin olarak bir düzme ve uydurma olduğu ve Üstâd’ın hayatında bunların yeri ve mekanı olmadığını isbat ediyorum. şöyle ki:
Bir kere 1923 Mayısında şeyh Said’in böyle bir hareketi tasavvur ettiğine dair hiçbir delil ve rivayet yoktur. Gelen bütün rivayetler şeyh Said, 1924 ün ilk güz aylarında mutasavvar kıyamını planladığını göstermekte ve söylemektedirler.
Saniyen: 15 Mayıs 1923’de Hazret-i Üstâd henüz Ankara’dan ayrılıp Van’a ulaşmış değildir. Bunu gösteren onu Ankara’dan alıp, Van’a gitmek üzere Gebze’ye kadar yolculuk için olan tren biletidir. Bu bilet 17.4.1339 Rumi = (14 Mayıs 1923)’e kadar muteberdir diye yazılıdır. Biz faraza bu biletin alındığı gün olan 31 Nisan 1923 de Hazret-i Üstâd’ın Ankara’dan ayrıldığını farzetsek bile, Üstâd’ın Rumi 15 Mayıs 1339’da (yani Miladi 15 Mayıs 1923) henüz Van’a ulaşmadığı görünmektedir. Çünkü Ankara’dan Gebze’ye kadar trenle, oradan da Vapurla Trabzon’a, Trabzon’dan da karayolu ile Van’a kadar gelmesi en azından bir yirmi gün kadar sürmüş olması lazımdır. Buna göre ancak Rumî 18 Mayıs’da Van’a henüz ulaşmış oluyor. Eğer biletin alınışından bir hafta sonra bu seyahat başlamışsa, Rumi Mayıs 24’de ancak Van’a ulaşması mümkün olmuştur. Ayrıca da Üstâd Hazretleri Van’a gider gitmez; şeyh Said’den hemen(!) mektup gelmişse ve Hazret-i Üstâd aynı günde ona cevab göndermişse.. ve bu cevab en erkenden Van’dan Erzurum’a , şeyh Said’e dört gün sonra ulaşmış ise.. ve şeyh Said’in ikinci cevabı da dört günde Van’a gelmişse, eder sekiz gün.. Sonra Üstâd Hazretleri hemen Van’dan kalkıp Erzurum’a doğru yola koyularak dört günde oraya ulaşmışsa olur on iki gün. Biz bu oniki günü Rumi 18 Mayısa eklesek, eder 30 Mayıs .. şayet ikinci hesaba göre 24 Mayısa eklesek eder 7 Haziran 1339 .. İşte düzmece olan yalan bu vechiyle de ortaya çıkmış oluyor.
Salisen: Bu kitapta bu mevzu ile alakadar kaydedilmiş Üstâd’ın bütün ifadeleri ve diğer bütün deliller, belgeler ve şahidlerin ifadeleri ve o belgelerin Üstâd tarafından tashih ve tasdikleri, bu düzmece olan rivayetin kökünden yalan olduğunu gösterir.
Yükleniyor...