yanında idim. Birgün bana: “Gel çobanlarımıza yemek olarak birşeyler hazırlatıp götürelim dedi. Dağa çıkıyorduk, Seyda Bediüzzaman hz.lerinin kalmakta olduğu eski harabe savmaanın yanından yolumuz geçiyordu. Kainpeder dediki: “buraya kadar gelmişken, gel, beraberce Bediüzzaman Molla Saidi ziyaret edelim.” O eski harabe savmaanın bir kaç bölümden ibaret odaları vardı. Kendisi iç kısımlarda imiş. Biz henüz dış kapıya varmıştık içerlerden bir ses geldi, Kürdçe: “Ma ev ne Haci Osmane’ meye” dedi. Yani: O bizim Hacı Osmanımız değil mi? Ne ise, yanına girdik, ziyaret ettik. Vakit akşam üzeri idi. Bize dedi ki: “Karnınız aç değilmi? size bir şeyler ikram edelim” derken bir yabani keçi girdi. Kalktı onu sağdı. Sonra bir keci daha geldi, onuda sağdı.. ve sütlerini bize ikram etti. Biz sütümüzü içtik, izin istiyerek ayrıldık.”
şeyh Said Hareketi Kör Hüseyin Paşa ve
Üstâd Bediüzzaman
(Sene 1924)
1924 yılının sonbahar mevsiminin son aylarıydı. Üstâd Hazretleri dağdaki hayatını aynı minval üzere inziva içinde tesbih ve münacatlarla sürdürmekteydi. Yalnız cuma günleri, daimi adeti üzere namaz için Van’a iner, Cuma namazını eda eder, tekrar yine dağa dönerdi. O sıralarda şeyh Said hareketinin ön çalışmaları başlamıştı. Bu harekete din adına katılıp katılmama hususunda istişare için Üstâd Hazretleri’ne bir çok müracaatlar vaki’ olmaktaydı.
Hazret-i Üstâd, 1913 yıllarında İttihadçıların Hürriyet mefhumunu yanlış bir uygulama ile, istedikleri şekilde keyif ve heveslerine göre yorumlayarak gösterdikleri hareketleri sonucu, bazı büyük me’murların ve kumandanların İslâm dinine ters düşen sefihane fısk ve davranışlarına karşı, direnme ve karşı koyma ve onları tanımama ile başlıyan Bitlis ve çevresinde Hizan’lı şeyh Selim’in kumandasındaki isyan hareketine(16) katılıp katılmama mevzuunda danışanlara, Hazret-i Üstâd’ın o zaman onlara verdiği cevablar ve ettiği nasihatların aynısı gibi cevab veriyor ve nasihatlar ediyordu. Hatta Bitlis hadisesinde şeyh Selim’in yakın adamları ve bir rivayette Üstâd’ın eniştesi Molla Said bile, Van’a kadar gelip; Üstâd Bediüzzaman’a kendilerine katılması için müracaat ettiklerinde, Hazret-i Üstâd onlara kesinlikle red cevabını verdiği gibi; o hareketten vazgeçmeleri için lâzım gelen ikaz ve nasihatları da yapmış, din adına öyle bir harekete girişmenin kat’iyyen caiz olmadığını söylemiştir.
şeyh Said Hareketi Kör Hüseyin Paşa ve
Üstâd Bediüzzaman
(Sene 1924)
1924 yılının sonbahar mevsiminin son aylarıydı. Üstâd Hazretleri dağdaki hayatını aynı minval üzere inziva içinde tesbih ve münacatlarla sürdürmekteydi. Yalnız cuma günleri, daimi adeti üzere namaz için Van’a iner, Cuma namazını eda eder, tekrar yine dağa dönerdi. O sıralarda şeyh Said hareketinin ön çalışmaları başlamıştı. Bu harekete din adına katılıp katılmama hususunda istişare için Üstâd Hazretleri’ne bir çok müracaatlar vaki’ olmaktaydı.
Hazret-i Üstâd, 1913 yıllarında İttihadçıların Hürriyet mefhumunu yanlış bir uygulama ile, istedikleri şekilde keyif ve heveslerine göre yorumlayarak gösterdikleri hareketleri sonucu, bazı büyük me’murların ve kumandanların İslâm dinine ters düşen sefihane fısk ve davranışlarına karşı, direnme ve karşı koyma ve onları tanımama ile başlıyan Bitlis ve çevresinde Hizan’lı şeyh Selim’in kumandasındaki isyan hareketine(16) katılıp katılmama mevzuunda danışanlara, Hazret-i Üstâd’ın o zaman onlara verdiği cevablar ve ettiği nasihatların aynısı gibi cevab veriyor ve nasihatlar ediyordu. Hatta Bitlis hadisesinde şeyh Selim’in yakın adamları ve bir rivayette Üstâd’ın eniştesi Molla Said bile, Van’a kadar gelip; Üstâd Bediüzzaman’a kendilerine katılması için müracaat ettiklerinde, Hazret-i Üstâd onlara kesinlikle red cevabını verdiği gibi; o hareketten vazgeçmeleri için lâzım gelen ikaz ve nasihatları da yapmış, din adına öyle bir harekete girişmenin kat’iyyen caiz olmadığını söylemiştir.
Yükleniyor...