Üstâd: “Molla Resûl!” dedi. “Kısa bir ömürde ve kısa olan şu dünyada, ebedî bir hayatı kazanmaya gelmişiz. Ben burada rahat-rahat oturayım da, orada da Cennet’i istiyeyim, olmaz öyle şey... Onun için ben rahat oturmaya cesaret edemiyorum.” dedi.

Siz sadakatla arkamdan gelin:

Üstâd, bilhassa Erek dağında iken, zikir ve tesbihleri çok uzun yapardı. Hatta o sıra Gümüşhanevî şeyh Ahmed Ziyaeddin Hz.lerin cem’ettiği ”Mecmuat-ul Ahzab” kitabı içindeki yüzlerce evliyanın zikir ve münacâtlarını okurdu. Kitabın başından başlayıp sonundan çıkardı. Böylece o kitabı tekrar edip dururdu.

Molla Resûl bir gün kendisine: “Kurban, biz senden bir şey anlıyamadık. Senin tarikatın, yolun hangisidir? Seni nasıl takip edip arkandan geleceğiz?” dedi.

Bunun üzerine Üstâd, doksan dokuzluk tesbihini eline alarak: “Bak Molla Resûl, evliya arasında seyr ü sülûk diye bir hadise vardır. Bu seyr û sülûkü bitirmek için, tesbihin birinci habbesinden başlayıp, doksandokuzuncu habbesine kadar seyr û sülûk makamatını kat’ ederler. Fakat ben ise, Allah’ın lütfiyle buradan şuraya atladım.” dedi. Yani tesbihin doksan dokuz tanelerini devrederek değil, belki tesbihin başındaki birinci taneden, yine tesbihin başına gelmiş olan doksan dokuzuncu taneye atladım, diye işaret etmişti... Sonra dedi ki: “Siz sadakatla benim arkamdan gelin yeter.”

İşte merhum Molla Hamid(15) Efendi’nin çok kesretli olan hatıraları içinden derlediğimiz şu bir kaç örneği, benim şahsen çok defalar kendisinden dinlediğim gibi, bir çok insan da dinlemiştir. Bu hatıraların bir kısmı da N. Şahiner’in Son şahitler-1 kitabı 192-204 sahifeleri içindedir. İstiyenler onlara da bakabilirler.

Güzel Bir Hatıra

Halen şanlı Urfa Milli Eğitim Müdürlüğü’nü yapmakta, aslen Siirtli muhterem Öner Bey, 22.2.1995 günü şanlıurfa vilayet konuk evinde kalabalık bir cemaat huzurunda şu rivayeti nakletti:

“Vanlı Hacı Osman isminde zengin ve halen Van’da onun adına yaptırılmış bir camii bulunan zatın damadı, aslen Siirtli Hüseyn Özaydın bizzat bana anlatmıştı: (Bizim memlekette bu Hüseyn Özaydın ismindeki zata, yamanlığı ve becerikliliğinden kinaye olarak, Kürdçe ”Hüseyn-i Düjvar” derlerdi) Kain pederim Hacı Osman’ın Erek dağında sürüleri vardı. Bende

Yükleniyor...