- Bu nedir? dedim.
- Biz bir protestan teşekkülü vücuda getirdik. Artık bunu i’lan etmek sırası gelmiştir. Sizi de buraya ithal ediyoruz.
Bu sözleri işitince beynim attı. Bütün tüylerim ürperdi: Dehşet içinde kaldım. Deli gibi oldum. Yüksek sesle ve son derece şiddetle:
- “ Ne münasebet!.. dedim. Bu mümkün değildir. Millet bizi parçalar. Ben buna bütün kuvvetimle karşı gelirim ve derhal harekete geçerim.
- Bunun üzerine; Mustafa Kemal Paşa bana :
- Paşa! sizinle şaka ettik!.. “ dedi ve o iş, öylece kaldı.
Üstâd’ın Ankara’daki Hizmetleri
Üstâd’ın Ankara hayatındaki hizmet ve hatıralarının bir kısmını evvela onun kendi kaleminden dinliyelim:
1- 26. Lem’a’nın Yedinci Rica’sı’nın başında şöyle yazılı:
“Bir zaman ihtiyarlığın başlangıcında, Eski Said’in gülmeleri Yeni Said’in ağlamalarına inkılâb ettiği hengâmda; Ankara’daki ehl-i dünya beni Eski Said zannedip oraya istediler. Gittim, güz mevsiminin ahirlerinde, Ankara’nın benden çok ziyade ihtiyarlanmış, yıpranmış, eskimiş kal’asının başına çıktım. O kal’a, tahaccür etmiş hadisat-ı tarihiye sûretinde bana göründü. Senenin ihtiyarlık mevsimiyle, benim ihtiyarlığım, kal’anın ihtiyarlığı, beşerin ihtiyarlığı, şanlı Osmanlı devletinin ihtiyarlığı ve hilâfet saltanatının vefatı ve dünyanın ihtiyarlığı bana gayet hazin ve rikkatli ve firkatli bir halet-i ruhiye içinde, o yüksek kal’ada geçmiş zamanın derelerine ve gelecek zamanın dağlarına baktırdı ve baktım...” Ve mevzuun sonuna kadar...
Az üstte de kaydettiğimiz gibi, Bediüzzaman Hazretleri Ankara’ya geldiği ilk günlerde Meclisi ziyaret etmeden önce, evvela Ankara kal’asının başına çıktığını bu ifadesi göstermektedir. Ankara’ya gelmesinden ondokuz gün önce de Saltanat hilâfetten tefrik edilerek ilga edildiğini bildiği için, Yedinci Rica’nın baş tarafında; “Ve hilâfet saltanatının vefatı” ifadesini bilerek kullanmıştır.
2- 1934’te te’lif etmiş olduğu Tabiat Risâlesi adıyla müsemma 23. Lem’a’nın baş tarafında Ankara’ya gelişiyle ilgili şunları kaydetmiştir:
1338’de (1922) Bundan on iki sene evvel Ankara’ya gittim. İslâm ordusunun Yunana galebesinden neş’e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müthiş bir zendaka fikri içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessasane çalıştığını gördüm. Eyvah! dedim. Bu ejderha
- Biz bir protestan teşekkülü vücuda getirdik. Artık bunu i’lan etmek sırası gelmiştir. Sizi de buraya ithal ediyoruz.
Bu sözleri işitince beynim attı. Bütün tüylerim ürperdi: Dehşet içinde kaldım. Deli gibi oldum. Yüksek sesle ve son derece şiddetle:
- “ Ne münasebet!.. dedim. Bu mümkün değildir. Millet bizi parçalar. Ben buna bütün kuvvetimle karşı gelirim ve derhal harekete geçerim.
- Bunun üzerine; Mustafa Kemal Paşa bana :
- Paşa! sizinle şaka ettik!.. “ dedi ve o iş, öylece kaldı.
Üstâd’ın Ankara’daki Hizmetleri
Üstâd’ın Ankara hayatındaki hizmet ve hatıralarının bir kısmını evvela onun kendi kaleminden dinliyelim:
1- 26. Lem’a’nın Yedinci Rica’sı’nın başında şöyle yazılı:
“Bir zaman ihtiyarlığın başlangıcında, Eski Said’in gülmeleri Yeni Said’in ağlamalarına inkılâb ettiği hengâmda; Ankara’daki ehl-i dünya beni Eski Said zannedip oraya istediler. Gittim, güz mevsiminin ahirlerinde, Ankara’nın benden çok ziyade ihtiyarlanmış, yıpranmış, eskimiş kal’asının başına çıktım. O kal’a, tahaccür etmiş hadisat-ı tarihiye sûretinde bana göründü. Senenin ihtiyarlık mevsimiyle, benim ihtiyarlığım, kal’anın ihtiyarlığı, beşerin ihtiyarlığı, şanlı Osmanlı devletinin ihtiyarlığı ve hilâfet saltanatının vefatı ve dünyanın ihtiyarlığı bana gayet hazin ve rikkatli ve firkatli bir halet-i ruhiye içinde, o yüksek kal’ada geçmiş zamanın derelerine ve gelecek zamanın dağlarına baktırdı ve baktım...” Ve mevzuun sonuna kadar...
Az üstte de kaydettiğimiz gibi, Bediüzzaman Hazretleri Ankara’ya geldiği ilk günlerde Meclisi ziyaret etmeden önce, evvela Ankara kal’asının başına çıktığını bu ifadesi göstermektedir. Ankara’ya gelmesinden ondokuz gün önce de Saltanat hilâfetten tefrik edilerek ilga edildiğini bildiği için, Yedinci Rica’nın baş tarafında; “Ve hilâfet saltanatının vefatı” ifadesini bilerek kullanmıştır.
2- 1934’te te’lif etmiş olduğu Tabiat Risâlesi adıyla müsemma 23. Lem’a’nın baş tarafında Ankara’ya gelişiyle ilgili şunları kaydetmiştir:
1338’de (1922) Bundan on iki sene evvel Ankara’ya gittim. İslâm ordusunun Yunana galebesinden neş’e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müthiş bir zendaka fikri içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessasane çalıştığını gördüm. Eyvah! dedim. Bu ejderha
Yükleniyor...