DüNYEVÎ MECLiSiN iKiNCi SUALi:

“Dediler: dinsizliği görmüyor musun, meydan alıyor? Din namına meydana çıkmak lazım...

Dedim: Evet, lâzımdır... Fakat kat'î bir şart ile ki, muharrik, aşk-ı İslâmiyet ve hamiyet-i diniye olmalı. Eğer muharrik veya müreccih siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hata da etse, belki mafûvdur. İkincisi isabet de etse mesuldur.”

Hazret-i Bediüzzaman’ın ta 1919’lardaki bu teşhisi ve hükmü, her zaman ve herkes için bilhassa dahilde din namına olan hareketlerde daima en müstakim rehber ve şaşmaz delildir.

Bakınız, diyor ki: “Evet, dinsizliğe ve ahlâksızlığa karşı din adına siyaset sahnesine çıkmak lâzımdır.” Lâkin onun şartını, hareket tarzını da hemen koşuyor. Çünkü herşeyin bir takım şeraiti olduğu gibi, bu meselenin de, sözde değil, belki kesin olarak şartlarının tahakkuku zamanında mümkün olabilir diyor. O şartların en mühimmi ve ana umdesi ise; bir cemaati, bir partiyi harekete getiren şeyin mutlaka ve mutlaka, te'vilsiz, ta'birsiz, İslâmiyet aşkı ve din hamiyeti olmalıdır. Aksi takdirde, kim olursa olsun, hangi nâm ve isim altında görünürse görünsün, onu veya onları harekete getiren şey, eğer siyasetçilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir diyor.

Tehlike kelimesinin şerî lisandaki mânâsı ise; onda yedi, sekiz, en azından beş altı ihtimalle bulunan tehlikeli iş ve hareket demektir.

Siyasetçilik ve tarafgirlik nedir?

Evet, eğer harekete geçen o insanın veya cemaatin veya partinin davranış ve hareketleri bir makam, bir menfaat ve şöhret peşinde bayağı bir siyaset namına ise; bir de kendisine uyanları, kim olursa olsun başkasına tercih ediyorsa, işte o zaman hem siyasetçilik hem de tarafgirliktir. Bu mes'elenin gerçek izahını yine Bediüzzaman’dan dinleyelim:

Dünyevi meclisteki adamlara yukardaki cevabı verdikten sonra, meclis sormuş: "Nasıl anlıyacağız ki İslâmiyet aşkı adına mı, yoksa siyasî bir tarafgirlik ve menfaat hesabınadır?”

Bediüzzaman cevaben: “Kim fasık siyasetdaşını mütedeyyin muhâlifine sû-i zan bahaneleriyle tercih etse, muharriki siyasetçiliktir. Hem umumun mal-ı mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslekdaşlarına daha ziyade hâs göstermekle, kavî bir ekseriyette dine aleyhtarlık meyli uyandırmakla nazardan düşürmek ise; muharriki tarafgirliktir...”

Yükleniyor...