Çocuk dedi ki:
Beni Rus kazakları himayelerine alıp Van'a getirdiler. Van'da beni yetimhaneye koydular. Sonra bu kumandan ve haremi beni oradan alıp yanlarına aldılar. Beni yanlarından hiç ayırmıyorlar dedi ve gözlerindeki yaşları beyaz bir mendille silerek hıçkırığını teskine çalışıyordu.
Çocuğun bu hali bizi o kadar müteessir etmişti ki, o sözünü bitirdiği halde, biz hala dalmıştık. Nihayet Molla Said (Bediüzzaman Hazretleri) çocuğa bazı nasayihte bulundu. O sıra arabaların hazır olduğunu söylediler. Kumandan haremi ile beraber arabaya kadar bizi teşyi ettiler. (Bu tarih 17 Mart 1332 - Miladî 30 Mart 1916 idi.)
Akşamleyin Molla Hasen'e vasıl olduk. Burada Rus kumandanı son derece rahatımızı temin etti.
18 Mart (31 Mart) Saray’a, Kazımpaşa'ya .. 19 da (1 Nisan) Kotur'a, 20’de (2 Nisan) Kervansaray'a vasıl.. Ve Mart 22 de (4 Nisan) Hoy’ye(1) girdik. şehirden yarım saat mesafede karantine mahalline indik. Sekiz on baraka ile, üç tane çadır ve bir hamam ile hususi hastahaneyi muhtevî bulunan bu mahalde yirmibir gün kaldık.
İstediğimiz zaman hamam yaktırıp yıkanabilirdik. Her sabah hastanenin gürcü doktoru ile pür - şefkat hemşiresi ziyaretimize gelirler. Benimle Molla Said’e (Bediüzzaman) üçer yumurta ve ikişer tane pisküvit getirirler, iltifat ve nevazişlerle (nazikane hitab) tatyib-i hatır eylerler. Yemeğimiz de gayet iyi idi. Her gün iki defa şehirden ikimize (yani kendisine ve Bediüzzaman’a) yemek gelirdi.
21 gün sonra, 12 Nisanda (miladi 25 Nisanda) yük arabaları ile Culfa'ya sevk olunduk. Akşamleyin konak mahalline indik. Konak kumandanı tenassur ettirilmiş (Hıristiyanlaştırılmış) Kara Alizade bir gürcü idi. Çocukken hıristiyan gürcüler tarafından himaye olunarak, onların din ve gidişatları üzerine terbiye almıştı. Yanında Harito isimnde genç bir gürcü daha vardı ki, bunun rütbesi namzet idi. Burada i'zaz ve ikram edildik.
13 Nisan (26 Nisan) sabahleyin arabalarla yola çıktık. İkindi vakti Culfa'ya, yani Rusya hududuna girdik. Bizi bir orduya götürdüler. Burada bizden evvel sevk edilen Erzincanlı Bekir Turgut Efendi ve doktor Mustafa ve Nesim Efendilerle, Nesim Efendi’nin Bitlis'ten beraberce getirdiği bir Ermeni kadını vardı. Yanımızda bulunan diğer bir odada da iki acem zabiti, bir acem doktoru ve bir tanede yahudî hekimi vardı. Doktor, sivil ve nesturi idi..”
Beni Rus kazakları himayelerine alıp Van'a getirdiler. Van'da beni yetimhaneye koydular. Sonra bu kumandan ve haremi beni oradan alıp yanlarına aldılar. Beni yanlarından hiç ayırmıyorlar dedi ve gözlerindeki yaşları beyaz bir mendille silerek hıçkırığını teskine çalışıyordu.
Çocuğun bu hali bizi o kadar müteessir etmişti ki, o sözünü bitirdiği halde, biz hala dalmıştık. Nihayet Molla Said (Bediüzzaman Hazretleri) çocuğa bazı nasayihte bulundu. O sıra arabaların hazır olduğunu söylediler. Kumandan haremi ile beraber arabaya kadar bizi teşyi ettiler. (Bu tarih 17 Mart 1332 - Miladî 30 Mart 1916 idi.)
Akşamleyin Molla Hasen'e vasıl olduk. Burada Rus kumandanı son derece rahatımızı temin etti.
18 Mart (31 Mart) Saray’a, Kazımpaşa'ya .. 19 da (1 Nisan) Kotur'a, 20’de (2 Nisan) Kervansaray'a vasıl.. Ve Mart 22 de (4 Nisan) Hoy’ye(1) girdik. şehirden yarım saat mesafede karantine mahalline indik. Sekiz on baraka ile, üç tane çadır ve bir hamam ile hususi hastahaneyi muhtevî bulunan bu mahalde yirmibir gün kaldık.
İstediğimiz zaman hamam yaktırıp yıkanabilirdik. Her sabah hastanenin gürcü doktoru ile pür - şefkat hemşiresi ziyaretimize gelirler. Benimle Molla Said’e (Bediüzzaman) üçer yumurta ve ikişer tane pisküvit getirirler, iltifat ve nevazişlerle (nazikane hitab) tatyib-i hatır eylerler. Yemeğimiz de gayet iyi idi. Her gün iki defa şehirden ikimize (yani kendisine ve Bediüzzaman’a) yemek gelirdi.
21 gün sonra, 12 Nisanda (miladi 25 Nisanda) yük arabaları ile Culfa'ya sevk olunduk. Akşamleyin konak mahalline indik. Konak kumandanı tenassur ettirilmiş (Hıristiyanlaştırılmış) Kara Alizade bir gürcü idi. Çocukken hıristiyan gürcüler tarafından himaye olunarak, onların din ve gidişatları üzerine terbiye almıştı. Yanında Harito isimnde genç bir gürcü daha vardı ki, bunun rütbesi namzet idi. Burada i'zaz ve ikram edildik.
13 Nisan (26 Nisan) sabahleyin arabalarla yola çıktık. İkindi vakti Culfa'ya, yani Rusya hududuna girdik. Bizi bir orduya götürdüler. Burada bizden evvel sevk edilen Erzincanlı Bekir Turgut Efendi ve doktor Mustafa ve Nesim Efendilerle, Nesim Efendi’nin Bitlis'ten beraberce getirdiği bir Ermeni kadını vardı. Yanımızda bulunan diğer bir odada da iki acem zabiti, bir acem doktoru ve bir tanede yahudî hekimi vardı. Doktor, sivil ve nesturi idi..”
Yükleniyor...