yeğeni Abdurrahman'ın yazdığı tarihçe, hem Üstâd’ın büyük Tarihçe-i Hayat kitaplarında: “Celfa, Tiflis, Kıloğrif, Petersburg (Leningrad) ve Kosturma şeklinde kaydedilmiştir. Bu yolculuk ne kadar zamanda tamamlanmış bilemiyoruz. Ancak bu uzun yolculuk esnasında uğradığı meşakkat, zahmet ve mehâliki, hatta yolda birkaç defa, bazı Rus subaylarını öldürmekle kendisi için intiharı netice verecek niyetlere tevessül kasdına kadar varmayı planladığını.. vesaireyi kaleme almaya niyetlenen yeğeni Abdurrahman, Üstâd’ın müsaade etmemesi üzerine kaydetmediğini yazar.”(295)
Üstâd BEDiüZZAMAN SAid-i NURSi HAZRETLERi’NiN
ESARET YOLCULUşU HAKKINDA GELEN KESiN TARiHLi
PEK MüHiM BiR BELGE
Erzurumlu meşhur İbrahim Hakkı Hazretleri’nin sülalesine mensub ve beşinci kuşaktan torunu merhum Muhammed Feyyaz Efendi’nin günü gününe kaydettiği tarih numaralı hatıra defterinden...
Hâtıra sahibi zatın günlük, tarih ve numaralı Osmanlıca olarak defterine kaydettiği uzun ve maceralı hazin hatıratı içinden, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman’la alakadar kısmını görmek ve onu Bediüzzaman’ın tarihçesinde kaydetmek için bir kaç senedenberi peşinde idim. Mezkûr hatıra defteri o zatın küçük biraderi Mesih İbrahim Hakkıoğlu’nda... Biz bu zatı tanımıyor ve onunla münasebetimiz olmuyordu. Fakat bu zatın kızkardeşinin oğlu, yani yeğeni kardeşimiz Nevzad Balcı vasıtasıyla işi takibden geri durmadık. Ta 25 Mart 1996 Pazar günü maksud hasıl oldu. Hatırat defterinin bizzat osmanlıca aslını değil, amma yeni yazıya aynen çevrilmiş nüshasının fotokopisi alicenab ve asil kardeşimiz Nevzad Balcı tarafından elde edilerek Allaha şükür bize ulaşmış oldu. İnşaalah bir gün asıl defteri de görmüş olur ve bir fotokopisini almış oluruz.
Günlük tutanaklı olan mezkur hatırat, aynı zamanda Hazret-i Üstâd’ın -az üstte bazı tahminlerle ifade edilmiş- esir düştükten sonra Bitlis’te ne kadar zaman bırakıldığının tam tarihini de belirlemektedir.
Mesela az yukarıda geçen Ali Çavuş’un hatırasında, Üstâd’ın kırılmış ayağının tam iyileşmesi için, Bitlis’te 27 gün kadar bırakıldı denmektedir. Bu zatın hatıratında ise, Hazret-i Üstâd’ı, Rumî Martın 5'inde, yani 18 Miladî Mart’ta Bitlis ile Tatvan arasındaki. Başhan’da gördüğünü kaydeder. Bu kesin tarihli bilgiye göre Hazret-i Üstâd Bitlis’te sadece 14 gün bırakılmış oluyor. Bitlis’ten sonraki esaret yolculuğu da yine kesin tarihlerle bildirilmektedir.
Üstâd BEDiüZZAMAN SAid-i NURSi HAZRETLERi’NiN
ESARET YOLCULUşU HAKKINDA GELEN KESiN TARiHLi
PEK MüHiM BiR BELGE
Erzurumlu meşhur İbrahim Hakkı Hazretleri’nin sülalesine mensub ve beşinci kuşaktan torunu merhum Muhammed Feyyaz Efendi’nin günü gününe kaydettiği tarih numaralı hatıra defterinden...
Hâtıra sahibi zatın günlük, tarih ve numaralı Osmanlıca olarak defterine kaydettiği uzun ve maceralı hazin hatıratı içinden, Hazret-i Üstâd Bediüzzaman’la alakadar kısmını görmek ve onu Bediüzzaman’ın tarihçesinde kaydetmek için bir kaç senedenberi peşinde idim. Mezkûr hatıra defteri o zatın küçük biraderi Mesih İbrahim Hakkıoğlu’nda... Biz bu zatı tanımıyor ve onunla münasebetimiz olmuyordu. Fakat bu zatın kızkardeşinin oğlu, yani yeğeni kardeşimiz Nevzad Balcı vasıtasıyla işi takibden geri durmadık. Ta 25 Mart 1996 Pazar günü maksud hasıl oldu. Hatırat defterinin bizzat osmanlıca aslını değil, amma yeni yazıya aynen çevrilmiş nüshasının fotokopisi alicenab ve asil kardeşimiz Nevzad Balcı tarafından elde edilerek Allaha şükür bize ulaşmış oldu. İnşaalah bir gün asıl defteri de görmüş olur ve bir fotokopisini almış oluruz.
Günlük tutanaklı olan mezkur hatırat, aynı zamanda Hazret-i Üstâd’ın -az üstte bazı tahminlerle ifade edilmiş- esir düştükten sonra Bitlis’te ne kadar zaman bırakıldığının tam tarihini de belirlemektedir.
Mesela az yukarıda geçen Ali Çavuş’un hatırasında, Üstâd’ın kırılmış ayağının tam iyileşmesi için, Bitlis’te 27 gün kadar bırakıldı denmektedir. Bu zatın hatıratında ise, Hazret-i Üstâd’ı, Rumî Martın 5'inde, yani 18 Miladî Mart’ta Bitlis ile Tatvan arasındaki. Başhan’da gördüğünü kaydeder. Bu kesin tarihli bilgiye göre Hazret-i Üstâd Bitlis’te sadece 14 gün bırakılmış oluyor. Bitlis’ten sonraki esaret yolculuğu da yine kesin tarihlerle bildirilmektedir.
Yükleniyor...