ileride dâha geniş ve tekmil edici tarihçe-i hayatların yazılmasını tavsiye etmeleri ve o kapıyı açık bırakmaları ve Üstâd’ın vefatından sonra yazılan tarihçeleri memnûniyetle karşılamaları, bizim bu vâdideki çalışmamızda cesaret ve hareket kaynağı olmuştur.

Mukaddemede de arz ettiğimiz veçhile; bazı mübalağaların ve ziyadeliklerin, ilmî ve mukni’ cevapları bulunup verilmesi için, bu çok ağır ve muazzam mes’eleye girişmiş bulunduk.

Bu çalışmamızda; ba’zı ehl-i siyaset ve ehl-i dünyanın hayatlarının bir yönünü yazmak yasak.. Öbür yönünü yalan ve mübalağalarla şişirmek gibi -Haşa- değil, bil’akis doğumundan vefatına kadar hiçbir tarafını gizlemeden, aslında gizlenmesi mümkin olmayan, güneş gibi âyan-beyân meydanda olarak, pürüzsüz, zikzaksız, iffetli ve nezahetli, masum bir hayatın bütün etrafiyle seyrini yazmak emelimizdir.

Bu çalışmamızda esas alınan kaynak eserlerin en başta geleni, Hazret-i Bediüzzaman’ın bizzât kendi eserleridir.

İkinci derecedeki kaynak rehberimiz ise; Üstâd’ın en yakın akrabalarından; başta biraderzadesi merhûm Abdurrahman’ın ve küçük kardeşi Merhûm Molla Abdülmecid Efendilerin yazdıklarıyla, yine Üstâd’ın mukarreb ve havassı olan Nûr talebelerinin müşahedeye dayanan rivâyetleridir.

Üçüncü derecede me’hazımız da, kendisi hayatta iken, hal tercümesiyle ilgili olarak yazılan kitaplardır. Bilhassa kendisinin bizzât ilgilenip tanzim ettiği büyük Tarihçe-i Hayat kitabıdır.

Üstâd’ın vefatından sonra, hayatıyla ilgili yazılan eserler ise; mukayese ve mihenge tabi’ tutulduktan sonra, sahih olan kısımları ve Nûr talebelerinin hatıraları dördüncü bir kaynağımız olacaktır.

Bunların dışında, menkıbelere ait rivayet yollu kısımları, hadis usûlü ilmine göre; dürüst, şahitli ispatlı, mekânı ve zamanı muayyen olanları seçmiş bulunmaktayız.

Tevfik ve Hidayet Allah’dandır....

Abdulkadir Badıllı

Yükleniyor...