3- “Hilâfet Nasıl Yıkıldı” kitabında, Sultan Abdülhamid’in 31 Mart Vak’ası sıralarında, Tevfik Paşa’yı sadrazam tayin ettiğini, ta ki, mevcud anayasayı ilga edip yerine şer’î hükümleri vaz’ etsin diye, onu vazifelendirdiğini, Hareket Ordusu’nun Selanik’ten gelip, İstanbul’u kuşatmasının esas hedefi bu tedbire karşı olduğunu kaydeder.(168)

4- Tarihçi Ahmet Refik Bey, 31 Mart hadisesinin İttihad ve Terakkicileri düşürmek için bu cemiyete muhalif olanlar tarafından tertip edildiğini söylemektedir.(169)

5- Eski şeyh-ül İslâmlardan Cemaleddin Efendioğlu ise: “O hadisenin, İttihad ve Terakki tarafından tertip edildiğini” ifade etmektedir.(170)

6- İsmail Hamî Danişmend ise, bu vak'a hakkında şunları kaydeder: “İttihad ve Terakki komitesinin İstanbul'da tertip etmiş olduğu siyasî cinayetlerin şehirde bir tedhiş havası hasıl etmesi, hususan İsmail Mahir Paşa'nın yolda öldürülmesi, ‘Serbestî’ gazetesinin İttihad ve Terakki Cemiyeti'ni şiddetli tenkid eden baş muharriri Hasan Fehmi Bey'in köprü üzerinde vurulması ve buna rağmen katilin yakalanmaması, ve alay zâbitlerinin ordudan çıkarılmasına karar verilmesi ve ordudan çıkarılmaları, devlet dairelerinde yapılan tensikat üzerine çok me'murun açıkta kalması garb menbalarında bile tenkid edilmişti.

Buna göre, 31 Mart hadisesi, halkın ruhî temayül ve maneviyatına karşı İttihad ve Terakki komitesinin lüzumsuz bir laubalilik ile hareket etmesi, İttihâd ve Terakki müessisleriyle kumandanlarının halk arasında şayi' olan masonluğu, Bosna-Hersek ve Bulgaristan felâketleri gibi buhran sebebiyle, halk arasında bütün bu vilâyetlerin İttihad ve Terakki Cemiyeti tarafından satıldığına dair şayialar çıkması; ve Paris’te Jön Türklerle bir müddet çalıştıktan sonra İstanbul’a gelip şûra-yı Devlet âzâsı olan Muverrih (tarihçi) Murat Bey'in o sırada ‘Mizan’ gazetesini tekrar neşre başlatarak, İttihad ve Terakki'ye karşı çok şiddetli hücumlarda bulunması ve İngiliz entelijans servisinin ve İttihad ve Terakki'nin Sultan Abdülhamid’i tahttan indirmek için bahaneler araması gibi, çeşitli sebeplerin te'siri altında meydana gelmiştir.”(171) diyor.

7- Târihçi Yazar Münir Süleyman Çapanoğlu ise, özellikle Bediüzzaman ile ilgili olarak şunları kaydeder:

“...O zat (Üstâd Bediüzzaman) o hadiselerde daima yatıştırıcı rol oynamıştır. Ben bunu ‘Sosyalist Hilmî’ isimli eserimde yazmıştım. 31 Mart’ı

Yükleniyor...