dirildi. Yine uyandı. Birden şeair-i İslâmiye’nin başında olan Ezan-ı Muhammedi’yi, farmasonların zincirlerini kırıp i'lân etmesiyle; siyasetten kat-ı alâka eden ben, eskiden İttihad-ı Muhammedî, şimdi Nurcular namını alan ve ittihad-ı İslâm içinde bulunan kardaşlarımız yanlış basmamak için bazı şeyleri söylemek isterdim...”(152)

Hazret-i Üstad Bediüzzaman’ın bu çok ilginç, şayan-ı dikkat yazısının ifade ettiği mânâ ve çerçevelediği hakikat ile; siyasî oyunlara gelen saf-dil müslümanların tuzaklara takılmaması ve demokratların başa geçmesiyle gelişen durumun değerlendirilmesi hususunda tekerrür eden aynı oyunlara dikkatlerinin çekilmesi cihetlerini, yerinde ve sırasında tahlili yapılacağından şimdi ondan sarf-ı nazar edildi. Kaydedilen örnekler gibi; eskide İttihad ve Terakki Cemiyeti içinde, gerçek hürriyetperver ve milliyetçi hamiyetkâr bir gurubun bulunduğunu ve bu grub, o zamanda İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti ile gizli ve ma'nen dost ve ittifak içinde olduklarını te'kid için buraya kaydedildi.

Hem Hazret-i Bediüzzaman’ın bu iki yazısının beyan tarzından ve tarihî gerçek bir hadiseyi anlatması şeklinden anlaşılan odur ki; İttihad ve Terakkî Cemiyeti içinde birbiriyle mücadele eden iki ana grubun var olduğu kesindir. Hürriyetin başında hâkim kuvvet durumunda olan onun içindeki mason güruh; hakiki hürriyetçiler iki defa hükûmetin başına geçtikleri halde, oyun ve entrikalarla onları devirmede muvaffak oldukları gibi, ikinci devirmede, hınçlarını, kendilerine muarız bir çok insanı ezdikleri gibi, İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti'nin elebaşlarını da asmakla ve cemiyeti kapattırmakla çıkarmışlardır.

İTTİHAD-I MUHAMMEDÎ CEMİYETİ’NİN KURULUş GAYESİ

İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti'nin kuruluş gayesiyle ilgili olarak onun kurucularından olan Bediüzzaman Hazretleri o zamanlarda çeşitli vesilelerle südûr eden beyanları, bu konuyu serahatle aydınlattığı gibi; tarafsız birçok tarihçilerin tesbitleri de onu te'kid etmektedir. İşte Bediüzzaman’ın eski eser ve makalelerinden, bilhassa 31 Mart'ta Divan-ı Harb-i Örfî’de yaptığı müdafaatından örnekler:

1- “İleride Tavaif-i mülük(153) temelleri hükmünde olan anasır-ı muhtelife kulüplerinin; ittihadın temeli ve nokta-i istinadımızın esası olan ‘İttihad-ı Muhammedî’den anasır-ı gayr-i müslime tevahhuş etmesinler. Zira mesleğimiz sırf ahlâkî ve dinî olduğundan onlara faide-i azimeden başka zarar vermez...”(154)

Yükleniyor...