5- “Ba’zı kulüpler, netice-i ittihad-i millet olduğundan tabi’î kulüptür ve muhkemdir.. bizim arslan Kürtlerin ihtilâfı için kulübümüz sun’î ve mukaddeme-i ittihad olduğundan, gayet ihtiyat ve hulûs-ı niyet ve fedakârlık- hatta ruhunu; nerede kaldı enaniyetler- ve maharet ve i’tidal-i deme muhtaçtır. Zira az bir ifrat ile, çok a’sab ve hissiyat heyecana geliyor. Hususan büyüklerden.. ve böyle esaslarda az bir yanlış, kesr-i adedî gibi, füruâtta bir yekûn-u azîm seyyiatı teşkil edecektir. Hem de o kadar geniş daire, ahrâra efkâr-ı umumiyeden başka serpuş olamadığından, riyaset-i şahsiyenin katiyyen aleyhindeyim. Reisimiz ancak hükûmettir.”(109)

Bu beşinci parağraf, biraz açıklama ister sanırım: “Bazı milletlerin kulüpleri milletçe birlik ve beraberliğin neticesi olduğu için, yahut da öyle bir neticeyi verdiğinden fıtrîdir, hoştur ve güzeldir.. Ve o noktadan muhkemdir. Lâkin bizim arslan Kürtlerinki ise, ihtilâfı netice vereceğinden ve millet içinde bir ikilik doğuracağından sun’i olup, milletçe birlik ve beraberliğin bir neticesi değil veya bir ittihadı doğurmak değil, belki ancak olsa olsa, çok dikkatli davranılırsa; ittihadın bir başlangıcı olabilir. Bu yüzden bu mes’elede çok dikkat ve ihtiyat ve hulûs-ı niyet ve fedakârlık, hatta değil enaniyetlerini, gururlarını, lüzum olsa ruhunu feda etmekle teşebbüs edilebilir. Onun yanında meharet ve i’tidal-i dem vesaire de lâzımdır. Çünki az bir ifrat ile, hele reislik da’va eden büyüklerden olursa, başkalarının a’sab ve hissiyatları ziyadesiyle heyecana gelmesine sebebiyet vermiş olacaklardır. Bu gibi millî büyük da’vaların ve hizmetlerin temelini atarken, çok sağlam, çok muhkem koymak ve çok dikkatlice davranmak gerektir. Aksi halde hesaptaki kesr-i adedî gibi küçük rakamların birbirine darbı ile rakam itibariyle çok çok büyümesi gibi, bunda da başlangıçtaki harekette az bir yanlışlık, fürûatta büyük büyük günahları netice verir. Hem bu gibi çok geniş bir hizmet dairesi hususunda, eğer onu yapmak isteyen gerçekten hürriyetperver ise,”(110) ancak umum milletin, ya’ni Osmanlı camiasındaki tüm Müslüman milletin toplam fikirlerinden çıkan bir karar başa konulabilir. İşte bunun için ben şahsî reisIiklerin aleyhindeyim. Reis olarak yalnız hükûmeti tanırım.

6- “Yine özellikle Kürt Teâvün Cemiyeti’nin reisleri kastedilerek yazılan şu gelecek parağraf Bediüzzaman’ın milliyetçilik hususundaki düşünce ve fikirlerinin ana temellerini teşkil etmektedir:

“Kulüp ki, efkâr-ı umumiyenin ma’kesi ve mevcudiyet-i kavmiyenin mir’at ve mihrakıdır. Biz ki, güya akıl ve ma’rifetimiz kuvvet ve cesaretimizde

Yükleniyor...