HEYECANLARI TESKİN

4- Yine o zamanki bazı cem’iyyetlerin serkeşane bir şekilde hareket ile milleti hükûmete karşı kışkırtmalarını bir anarşilik mânâsında kabul eden Bediüzzaman Hazretleri, İttihad-ı Muhammedî Cem’iyyeti’nin hükûmete destek ve yardımcı ve birleştirici olduğunu şöyle dile getirmektedir:

“Vehim: Böyle cem’iyyet ve fırkaların teşkilâtı, hükûmetin zaiflemiş olan itaat ve icraatını haleldar edecek. Zira temeddün-ü hakikîye el’an mazhar olamamışız.. ve vahşet ve cehaletten de husumet ve taassub çıkıyor?..

İrşad: Bu cemiyete intisaba şart olan evamir-i şeriyyeye imtisal ve nevahîden içtinab ve muhafaza-i meşruat-ı meşruayı azm-i kat’î ile cehd edenler, hükûmetin itaatına iyi bir menba’ ve icraatına güzel bir mecra teşkil ederler. Zira, evamir-i şer’iye ile mukayyeddirler. Bazı cem’iyetlerin efradı gibi fevzavî ve anarşistliğe ve hodserane muamelâta ve tahakkümata temayül edemezler. Hem de bu cem’iyyetde hükûmet hariç kalamaz.”(94)

Böylece, Bediüzzaman’ın o günlerdeki pek azîm, çok mühim hizmetlerinden birisi de; heyecanlı içtima’lara, konferanslara, siyasî mevlidlere yetişmesi ve heyecanları tahrik edici davranışlara, kışkırtıcı konuşmalara mani’ olması ve fitneleri önlemesidir. Bu mevzu’daki bilgilerin en sağlamları, başta 31 Mart vak’asından sonra sevk edildiği Divan-ı Harb mahkemesine karşı müdafaalarındadır. Müdafaatındaki merdane, hak ve doğru olan vesika ve belgelerin mahkemece de doğrulukları tasdik ve kabul edilerek Bediüzzaman’a i’dam yerine beraet verilmiştir.

İşte birinci belge, Divan-ı Harb-i Örfi müdafaasından “Altıncı cinayet” bölümüdür, şöyle der:

“Kaç defa, büyük içtima’larda heyecanları hissettim. Korktum ki; avam-ı nâs siyasete karışmakla, asayişi ihlâl etsinler. Bir Kürt talebesinin lisanına yakışacak lâfızlarla heyecanı teskin ettim. Beyazıt’ta talebenin içtimaında ve Ayasofya mevlidinde ve Ferah tiyatrosundaki heyecana yetiştim. Bir derece heyecanı teskin eyledim. Yoksa bir fırtına daha olacaktı. Ben ki bedevî bir adamım. Medenilerin entrikalarını bildiğim halde, işlerine karıştım. Demek cinayet ettim..”(95)

Bediüzzaman’ın bu ifadesinden anlaşılıyor ki; Beyazıt talebe içtimaında, Ayasofya mevlidinde ve Ferah tiyatrosundaki meşhur konferanstan başka, daha pek çok, büyük-küçük heyecanlı ve tahrikçi toplantılara koşmuş, yetişmiş ve teskin etmiştir. Zât-ı şerifleri o zaman herkes tarafından hürmetle karşılandığı için, nasihatleri te’sir ediyor ve o kalabalık heyecanlı toplantıları dağıtmaya muvaffak oluyordu.

Yükleniyor...