düştüler ve ayrıldılar. Ayrılmakla kalmadılar, gittikçe aralarındaki mesafe genişlemeye başladı. Hatta Bediüzzaman’a karşı eski dostluk yerine düşmanlık beslemeye, hatta İttihatçıların içinde aktif rol oynayan gizli farmason dinsiz komitenin tedbiriyle Bediüzzaman’ın vücudunu ortadan kaldırmaya kadar tedbirler düşündüler.

Bediüzzaman ise, İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti’nin yöneticileri arasında yüksek mevkiini aldı ve bu cemiyetin kuvvetlenmesine, genişlenmesine bütün gücüyle gayret sarfetti. İttihad-ı Muhammedî cemiyeti’nde çalışması yanında, onun ifadesiyle yedi(67) tane dindar dinî ve millî cemiyetlerle (67/1) de alâkadar idi. Bu cemiyetlerin tek tek isimlerini bilmiyoruz. Ancak ba’zı rivayetlere göre

Müderrisler Cemiyet(68) Türk ocakları ve ilk başta Kürt Taavun ve Ta’ali Cemiyeti(69) gibi cemiyetlerde ismi kayıtlı olup, buralara girip çıkmaktaydı. Ayrıca da zamanın basınını irşadkâr ikazlarda bulunuyor, gazeteleri i’tidala davet ediyordu vesaire...

JAPON BAşKUMANDANI

Yazdıklarımızın sağlam rivayet, vesika ve belgelerinin tesbitine başlamadan önce, mühim ve tarihî bir hadiseyi de kaydedelim. şöyle ki: Japon Başkumandanı Maraşal Nogi bir hey’etle birlikte İstanbul’a gelmiş..(*) İslâm

Yükleniyor...