törenlerle meşrutiyetin ilanı yapıldı. 24 Temmuz günü de zoraki bir şekilde Sultan Abdülhamîd’e İkinci Meşrutiyet’i de kabul ettirmişlerdi.(31)
Ancak, araştırmacı yazar A. N. Galitekin kardeşimin araştırmalarında, İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin “Genç Türkler” kolu diye bir grubunun olmadığını, Abdülhamit aleyhtarı olan tüm kimselere JönTürk veya “Genç Türk” denilirdi diye tashihte bulunmuştur.
Lâkin Ahmed Bedevi Kur’ân’ın “İnkılab Tarihimiz ve Jön Türkler” adlı kitabı 252. sâhifesinde ise, şu malûmatı vermektedir: Hürriyet kahramanı Niyazî Bey 20 Haziran 1324 Cuma günü, dağa çıkması (Yani 3 Temmuz 1908) ve Mânâstır vilayetinin hadiselerinin kanlı bir şekilde cereyan etmesi üzerine Sultan Abdülhamîd 11 Temmuz 1324 (24 Temmuz 1908)’de Meşrutiyeti kabul etmiş ve i’lân edilmiştir” diyor. 17 Aralık 1908’de parlamento ve hükûmet kurulmuş oluyordu. İşte bu her iki ihtimalin neticesi olarak herhalde Bediüzzaman Hazretleri İkinci Meşrutiyetin ilânından evvel -amma ne kadar evvel- hapisten tahliye edilmiştir denilebilir.
CEMAL KUTAY’IN İDDİALARI
Burada yine ister istemez C. Kutay’ın; Bediüzzaman’ın bu dönem hayatına ait iddialarına bakacağız:
Diyor ki: “Bediüzzaman İstanbul’a gelmeden Selanik’e gelmiş, burada Hürriyetçilerin ileri gelenleri ile tanışmış... Buhara kalpaklı, siyah iri gözlü idi.”(32)
Başka bir kitabında: “Bediüzzaman 1906’da İstanbul’da Askerî Mahkeme’ye verildiği ve 8 ay tımarhanede kaldıktan sonra, gizlice Rumeli’ye geçirildiği..”(33) Kitabının, başka bir yerinde 1899’da İstanbul’a ilk geldiğini de yazar.
Lütfen dikkat buyurun! Bunların hangisi doğru... Birinci rivayetine baksak, İstanbul’a gelmeden evvel, bir Selanik’e gitmiş, Hürriyetçilerin elebaşlarıyla iç içe olmuş, onların takdir ve muhabbetlerini kazanmış ve sonra Hürriyetin i’lânı günlerinde orada birinci konuşmayı o yapmıştır. Buhara kalpaklı, siyah iri gözlü idi vesaire,..
İkinci rivayetine bakılırsa, evvelâ İstanbul’a gelmiş, Sultan Abdülhamîd tarafından askerî mahkemeye sevk edilmiş, bilâhare de tımarhaneye konulmuş. Burada sekiz ay bekletilmiş. Sonra Hürriyetçiler onu gizlice Rumeli’ye kaçırmışlar ve hakeza...
Ancak, araştırmacı yazar A. N. Galitekin kardeşimin araştırmalarında, İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin “Genç Türkler” kolu diye bir grubunun olmadığını, Abdülhamit aleyhtarı olan tüm kimselere JönTürk veya “Genç Türk” denilirdi diye tashihte bulunmuştur.
Lâkin Ahmed Bedevi Kur’ân’ın “İnkılab Tarihimiz ve Jön Türkler” adlı kitabı 252. sâhifesinde ise, şu malûmatı vermektedir: Hürriyet kahramanı Niyazî Bey 20 Haziran 1324 Cuma günü, dağa çıkması (Yani 3 Temmuz 1908) ve Mânâstır vilayetinin hadiselerinin kanlı bir şekilde cereyan etmesi üzerine Sultan Abdülhamîd 11 Temmuz 1324 (24 Temmuz 1908)’de Meşrutiyeti kabul etmiş ve i’lân edilmiştir” diyor. 17 Aralık 1908’de parlamento ve hükûmet kurulmuş oluyordu. İşte bu her iki ihtimalin neticesi olarak herhalde Bediüzzaman Hazretleri İkinci Meşrutiyetin ilânından evvel -amma ne kadar evvel- hapisten tahliye edilmiştir denilebilir.
CEMAL KUTAY’IN İDDİALARI
Burada yine ister istemez C. Kutay’ın; Bediüzzaman’ın bu dönem hayatına ait iddialarına bakacağız:
Diyor ki: “Bediüzzaman İstanbul’a gelmeden Selanik’e gelmiş, burada Hürriyetçilerin ileri gelenleri ile tanışmış... Buhara kalpaklı, siyah iri gözlü idi.”(32)
Başka bir kitabında: “Bediüzzaman 1906’da İstanbul’da Askerî Mahkeme’ye verildiği ve 8 ay tımarhanede kaldıktan sonra, gizlice Rumeli’ye geçirildiği..”(33) Kitabının, başka bir yerinde 1899’da İstanbul’a ilk geldiğini de yazar.
Lütfen dikkat buyurun! Bunların hangisi doğru... Birinci rivayetine baksak, İstanbul’a gelmeden evvel, bir Selanik’e gitmiş, Hürriyetçilerin elebaşlarıyla iç içe olmuş, onların takdir ve muhabbetlerini kazanmış ve sonra Hürriyetin i’lânı günlerinde orada birinci konuşmayı o yapmıştır. Buhara kalpaklı, siyah iri gözlü idi vesaire,..
İkinci rivayetine bakılırsa, evvelâ İstanbul’a gelmiş, Sultan Abdülhamîd tarafından askerî mahkemeye sevk edilmiş, bilâhare de tımarhaneye konulmuş. Burada sekiz ay bekletilmiş. Sonra Hürriyetçiler onu gizlice Rumeli’ye kaçırmışlar ve hakeza...
Yükleniyor...