Başka bir eserinde: “... şimdi bir ihtar ile kat’i kanaatim geldi: O talebe arkadaşlarım, o Üstâdlarım hükmünde hocalarım, o mürşidlerim, evliya ve şeyhlerim; bir hiss-i kablel vuku’ ile, ruhu hissedip, akıl bilmiyerek ki, en lüzumlu bir zamanda -o talebeler içinde ve o hocaların şakirdleri içinde ve o mürşidlerin müridleri içinde parlak bir nûr çıkacak, ehl-i îmânın imdadına yetişecek diye.. O istikbaldeki ni’met-i ilâhiyyeye gayet ağır ve acîb şerâit içinde ve hadsiz muarızların karşısında ve bin seneden beri kuvvet bulan dalâletin mukabilinde.. Ve gayet vehham ve garazkâr düşmanlarımızın desiselerinin ihatâsında ve iki dehşetli mahkemenin uzun tedkikatında Risale-i Nûr’un bu fevkalâde galebesi ve harikulâde perde altında tenviratı ve düşmanlarını mecbur edip serbestiyetini kazanması gösteriyor ki; o, bu mevkiine lâyıktır ki, kablel-vuku’ İmam-ı Ali Radıyallahü anhü ve Gavs-ı A’zam (kuddise sirruhu) ondan haber verdikleri gibi; bunlar köy ve nahiye ve vilayetim, benimle beraber şuursuz olarak geleceğini hissedip mesrûr olmuşlar...”(62)
şeyh Fehim Hazretleri hakkında: “... Benim şahsım için mûcib-i hayrettir ki; o i’tiraz eden ihtiyar, benim silsile-i ilimde en mühim Üstâdım olan şeyh Fehim kuddise sirruhunun tilmizi ve en ziyade merbut olduğum İmam-ı Rabbanî Radiyallahû anhünün bir talebesi olduğu halde...”(63)
şeyh Abdurrahman-i Tağî hakkında: “... Eğer bu mezkûr hakikata müşahhas bir misal istersen, hayalin ile “Nurşin” karyesindeki “Seyda Kuddise Sirruhu Hazretleri’nin meclisine git! O zâtın sohbet-i kudsiyesi ile izhar edilen İslâm medeniyetine bir bak! O zât-ı kerimin irşadiyle fukara elbisesine bürünmüş sultanları veya insan libasını giymiş melâikeleri gör!”(64)
şeyh Fehim Hazretleri hakkında: “... Benim şahsım için mûcib-i hayrettir ki; o i’tiraz eden ihtiyar, benim silsile-i ilimde en mühim Üstâdım olan şeyh Fehim kuddise sirruhunun tilmizi ve en ziyade merbut olduğum İmam-ı Rabbanî Radiyallahû anhünün bir talebesi olduğu halde...”(63)
şeyh Abdurrahman-i Tağî hakkında: “... Eğer bu mezkûr hakikata müşahhas bir misal istersen, hayalin ile “Nurşin” karyesindeki “Seyda Kuddise Sirruhu Hazretleri’nin meclisine git! O zâtın sohbet-i kudsiyesi ile izhar edilen İslâm medeniyetine bir bak! O zât-ı kerimin irşadiyle fukara elbisesine bürünmüş sultanları veya insan libasını giymiş melâikeleri gör!”(64)
Yükleniyor...