Bu hadiselerden dolayı, Bitlis Valisi halk arasında muhtemel herhangi bir kargaşalık zuhûr etmemesi için, Bediüzzaman’a Bitlis’i terk etmesini tebliğ eder.

Bediüzzaman, Vali beyin emriyle Bitlis’i terkederek şirvan’a gidedursun, henüz Bitlis’te iken, mezkûr vali ile vaki’ olmuş bir hadisesini nakledelim.

22.11.1984 günü Bahçelievler-İstanbul’da, bir evde büyük bir cemaat huzurunda; Diyarbekirli, müftülükten emekli, âlim, fazıl Molla Salahaddin Kaplan Efendi anlattı. Salahaddin Hoca da bu rivayeti Diyarbekir’e bağlı şamamlı köyü imamı Molla Abdüllatif’ten işitmiş şöyle:

“Bitlis veya Ağrı taraflarından gelmiş, -birisinin ismi Hacı Yusuf, hâlen hayatta- üç yaşlı zât, bir gün bir mecliste, Bediüzzaman’ın menâkıbından bahis açılmış, bu zâtlar şöyle bir hâtırayı anlatmışlar:

Bitlisli şeyh Emin Efendi ile Bediüzzaman’ın ilmî münazaraları, sual ve cevablarının cereyan ettiği günlerde, Bitlis Valiliği’ne Vehhabî(21) ulemâsından üç zât gelmişler. Gelen bu ulemâlar, uğradıkları yerlerde Ehl-i Sünnet ulemâsını ilzam ederek vehhabîlik mezhebini yayıyorlarmış. Bu gelen misafir ulemâların te’siriyle Bitlis Vâlisi de Vehhabîlik mezhebine mütemayil bir tavır içine girmiş. Vali bey, bir gün Bitlis’in en büyük, meşhur âlimi olan şeyh Emin Efendi’yi vilâyete çağırtır ve gelen misafir ulemâların maksadlarını anlatır.

şeyh Emin Efendi bu ulemâlarla münazara hususunda biraz telâş ve korku hissetmiş. Hatırına Molla Said (yani Bediüzzaman) gelir. Vâli Bey’e “Bediüzzamanı kastederek: “Efendim bizim bir talebe vardır. Onu çağıralım. O bunlara cevab versin” diye rica etmiş. Halbuki tam o günde de şeyh Emin Efendi’nin bazı talebe ve tarafdarları, hocalarına ilmen meydan okuyan genç Molla Said’i Siirt’te olduğu gibi, cebir kuvvetiyle ilzam etme niyyetine kapılmışlar, hatta Molla Said’in istirahat etmekte olduğu hücresinin kapısını dışarıdan kilitleyerek niyetlerinin tahakkuk şeklini konuşuyorlarmış. Vâli Bey, istemiyerek Molla Said’i valilik konağına celb ettirir. Bediüzzaman valiliğe geldiğinde, onu zahiren birşey saymamaya çalışan Emin Efendi, Valilikte oturan kimselerle beraber ona kıyam ederler. O ise, ya Bediüzzaman’ın kendisine mahsus kıyafetinin ve endamının heybetinden.. yahut da hergün artan ilmî şahsiyetinin ma’nevî heybetindendi..

şeyh Emin Efendi Bediüzzaman’a kıyam ettiği gibi, oturmuş olduğu koltuktan kalkarak Bediüzzaman Molla Said’i ona oturtmak için yer gösterir. Bediüzzaman ise, hiç bozmadan gösterilen koltuğa geçer, oturur.

Yükleniyor...