Arabî Fıkranın Tercümesi:
(1) Şu Arabî kaside-i azîmenin tercüme ve şerhini, Hazret-i Müellif (R.A.) Otuzikinci Söz’ün Birinci Mevkıfı’nda hususiyle ve tefsir tarzında yazmış olduğundan, onun aynısını buraya dercetmek uygun ve münasibdir. Hazret-i Üstad’ın tefsiri, “Kudret-i İlahiyeyi göstersin” cümlesine kadardır. (Mütercim)
“Yani güya çiçek açmış herbir ağaç, güzel yazılmış bir kasidedir ki; o kaside, Fatır-ı Zülcelal’in medaih-i bâhiresini inşad edip şairane lisan-ı hal ile söylüyor.. Veyahut o çiçek açmış herbir ağaç, binler bakar ve baktırır gözlerini açmış, tâ Sani-i Zülcelal’in neşr ve teşhir olunan acaib-i san’atını bir-iki gözle değil, belki binler gözlerle baksın. Tâ ehl-i dikkati öyle baktırsın.. Veyahut o çiçek açan her bir ağaç, umumî bayram olan baharın içindeki hususî bayramında ve resm-i geçid-misal bir anda yeşillenmiş azalarını (harbden muzafferen çıkmış bir ordu gibi) en süslü müzeyyenatla süslemiş, tâ ki onun Sultan-ı Zülcelal’i ona ihsan ettiği hedayayı ve letaifi ve âsâr-ı nuraniyesini müşahede etsin. Hem meşher-i san’at-ı İlahiye olan zeminin yüzünde ve bahar mevsiminde murassaat-ı rahmetini enzar-ı halka teşhir etsin. Ve şecerin hikmet-i hilkatini beşere ilan etsin; İncecik dallarında ne kadar mühim hazineler bulunduğunu ve ihsanat-ı Rahmaniyenin meyvelerinde ne derece mühim defineler var olduğunu göstermekle, kemal-i kudret-i İlahiyeyi göstersin.”
Tesbih ederiz o Bâri-i Musavviri ki; ibadına yaptığı ihsan ve ikramlar, ne kadar güzeldir; ve o Hâlık-ı Muktediri ki, berahin-i vücub-u vücud ve vahdaniyeti ne derece şirin ve müzeyyendir; ve o Fâtır-ı Münevviri ki, celal ve cemalinin âyât ve beyyinatı ne mertebe mübeyyen ve muvazzahtır.
İşte bahar mevsiminde teşhir-i san’at için cilvelerle kendini gösteren rahmet-i İlahiyeye bak, gör ki; âdeta bahar mevsimi, o zülcelal sultanın bendelerine bir bayram veya raiyetine bir zinet günü gibi olduğundan; ağaçlardan meyvelerine kadar her bir şecer ve nebat, kendi rütbesi miktarınca sultanının saltanatını izhar ve malikinin hediyelerini ilan etmekle beraber, onun emirlerine muntazırane hazır bekliyorlar.. Ve onun ismiyle onun mahlukatına hizmet yolunda her bir ağaç ve nebat, o
____________________________________
(1) Şu Arabî kaside-i azîmenin tercüme ve şerhini, Hazret-i Müellif (R.A.) Otuzikinci Söz’ün Birinci Mevkıfı’nda hususiyle ve tefsir tarzında yazmış olduğundan, onun aynısını buraya dercetmek uygun ve münasibdir. Hazret-i Üstad’ın tefsiri, “Kudret-i İlahiyeyi göstersin” cümlesine kadardır. (Mütercim)
“Yani güya çiçek açmış herbir ağaç, güzel yazılmış bir kasidedir ki; o kaside, Fatır-ı Zülcelal’in medaih-i bâhiresini inşad edip şairane lisan-ı hal ile söylüyor.. Veyahut o çiçek açmış herbir ağaç, binler bakar ve baktırır gözlerini açmış, tâ Sani-i Zülcelal’in neşr ve teşhir olunan acaib-i san’atını bir-iki gözle değil, belki binler gözlerle baksın. Tâ ehl-i dikkati öyle baktırsın.. Veyahut o çiçek açan her bir ağaç, umumî bayram olan baharın içindeki hususî bayramında ve resm-i geçid-misal bir anda yeşillenmiş azalarını (harbden muzafferen çıkmış bir ordu gibi) en süslü müzeyyenatla süslemiş, tâ ki onun Sultan-ı Zülcelal’i ona ihsan ettiği hedayayı ve letaifi ve âsâr-ı nuraniyesini müşahede etsin. Hem meşher-i san’at-ı İlahiye olan zeminin yüzünde ve bahar mevsiminde murassaat-ı rahmetini enzar-ı halka teşhir etsin. Ve şecerin hikmet-i hilkatini beşere ilan etsin; İncecik dallarında ne kadar mühim hazineler bulunduğunu ve ihsanat-ı Rahmaniyenin meyvelerinde ne derece mühim defineler var olduğunu göstermekle, kemal-i kudret-i İlahiyeyi göstersin.”
Tesbih ederiz o Bâri-i Musavviri ki; ibadına yaptığı ihsan ve ikramlar, ne kadar güzeldir; ve o Hâlık-ı Muktediri ki, berahin-i vücub-u vücud ve vahdaniyeti ne derece şirin ve müzeyyendir; ve o Fâtır-ı Münevviri ki, celal ve cemalinin âyât ve beyyinatı ne mertebe mübeyyen ve muvazzahtır.
İşte bahar mevsiminde teşhir-i san’at için cilvelerle kendini gösteren rahmet-i İlahiyeye bak, gör ki; âdeta bahar mevsimi, o zülcelal sultanın bendelerine bir bayram veya raiyetine bir zinet günü gibi olduğundan; ağaçlardan meyvelerine kadar her bir şecer ve nebat, kendi rütbesi miktarınca sultanının saltanatını izhar ve malikinin hediyelerini ilan etmekle beraber, onun emirlerine muntazırane hazır bekliyorlar.. Ve onun ismiyle onun mahlukatına hizmet yolunda her bir ağaç ve nebat, o
____________________________________
Yükleniyor...