اِعْلَمْ اَيُّهَ الْفَنِي

Bil ey fani olan kişi! Senin bazı cihetlerden fenaya gitmekliğin olsa dahi, Cenab-ı Hayy-i Baki’nin daire-i şuhudundaki ilim ve malûmunda meşhud olmaklığının bekası sana kâfidir.

Yahu, herşeyi sahib-i hakikîsine ver! Ve ona nisbet eyle. Hem onun ismiyle al, sonra da istirahat et! Yoksa sâbıkan geçtiği gibi; Cenab-ı Hakk’ın tecelliyat-ı esması adedince, belki yine ânifen tekrar be-tekrar zikri geçtiği üzere, zerrat-ı kâinat sayısınca ilahların kabulüne muztar kalacaksın. Ve keza toprağın eczaları adedince…

Evet toprak cinsinden hangi cüz’ olursa olsun, sayısız ve adedsiz mütenevvi’ masnuat-ı muntazamanın husûlüne salih bir vaziyette olduğunu görüyorsun.

فَسُبْحَانَ مَنْ تَنَزَّهَ عَنِ الْاَشْبَاهِ ذَاتُهُ وَتَقَدَّسَتْ عَنْ مُشَابَهَةِ الْاَمْثَالِ

صِفَاتُهُ وَدَلَّتْ عَلَي وَحْدَانِيَّتِهِ مَصْنُوعَاتُهُ وَشَهِدَةْ بِرُبُوبِيَّتِهِ آيَاتُهُُ

وَاَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمُه وَقُدْرَتُهُ جَلَّ جَلَالُهُ وَلَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ

***


Yükleniyor...