اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! İnsanın ruhunda iki vech ile gayr-ı mütenahî lezzetlere ve hem gayr-ı mahsur elemlere kabiliyet vardır.
Birisi: Mahiyetinin câmiiyeti ve cihazatının hadsiz kesretli ciheti. Diğeri: Evladının ve kardeşlerinin ve ebna-i nev’ veya cinsinin, yahut da ihvanı olan kâinatın sair eczalarının tena’um veya teellümleriyle mütelezziz veya müteellim olması cihet ve keyfiyetidir.
***
اِعْلَمْ
Bil ki! Ben kat’iyyen müşahede ettim ki; nisyan-ı nefs ile kendini unutmaklık içerisindeki hal ile eşyaya edilen nazar, hakaikı tersine çevirir. Suya bakıldığında, nasıl manevî ve misalî eşyayı sana ma’kus ve ters gösterdiği gibi… Hal böyle iken, sen cehalet yapıp, kendini bilir ve âlim itikad etmektesin.
***
اِعْلَمْ
Ey birader, bilmiş ol ki! Kur’anın bazı eczasının tekrarını iktiza eden şey, zikir ve duaların mukteza-yı tekrarlarıdır. Çünkü Kur’an, bir kitab-ı hakikat ve şeriat.. hem bir kitab-ı marifet ve hikmet olduğu gibi, aynı zamanda bir kitab-ı zikir ve dua ve davettir. Zikir ise terdad edilir, dua tekrar edilir, davet dahi tekrar ile te’kid edilir.
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Kur’anın ulviyyet ve yüceliğinin meziyetlerindendir ki; kesretin mebhasları ardından hemen vahdetin tezkirlerini dercetmesi; ve tafsilden hemen sonra, icmal eylemesi; ve cüz’iyatın müteradif bahislerini rububiyet-i mutlakanın desatiriyle birleştirmesini; ve her şeye âmm ve şamil olan sıfat-ı kemaliyenin nevamisini, âyetlerin sonlarında neticeler ve illetler gibi olan fezlekelerin zikri ile zabtetmesini irad etmesidir. Bu ise, tâ ki, sami’in zihni, o mezkûr
Ey kardeş bil ki! İnsanın ruhunda iki vech ile gayr-ı mütenahî lezzetlere ve hem gayr-ı mahsur elemlere kabiliyet vardır.
Birisi: Mahiyetinin câmiiyeti ve cihazatının hadsiz kesretli ciheti. Diğeri: Evladının ve kardeşlerinin ve ebna-i nev’ veya cinsinin, yahut da ihvanı olan kâinatın sair eczalarının tena’um veya teellümleriyle mütelezziz veya müteellim olması cihet ve keyfiyetidir.
اِعْلَمْ
Bil ki! Ben kat’iyyen müşahede ettim ki; nisyan-ı nefs ile kendini unutmaklık içerisindeki hal ile eşyaya edilen nazar, hakaikı tersine çevirir. Suya bakıldığında, nasıl manevî ve misalî eşyayı sana ma’kus ve ters gösterdiği gibi… Hal böyle iken, sen cehalet yapıp, kendini bilir ve âlim itikad etmektesin.
اِعْلَمْ
Ey birader, bilmiş ol ki! Kur’anın bazı eczasının tekrarını iktiza eden şey, zikir ve duaların mukteza-yı tekrarlarıdır. Çünkü Kur’an, bir kitab-ı hakikat ve şeriat.. hem bir kitab-ı marifet ve hikmet olduğu gibi, aynı zamanda bir kitab-ı zikir ve dua ve davettir. Zikir ise terdad edilir, dua tekrar edilir, davet dahi tekrar ile te’kid edilir.
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Kur’anın ulviyyet ve yüceliğinin meziyetlerindendir ki; kesretin mebhasları ardından hemen vahdetin tezkirlerini dercetmesi; ve tafsilden hemen sonra, icmal eylemesi; ve cüz’iyatın müteradif bahislerini rububiyet-i mutlakanın desatiriyle birleştirmesini; ve her şeye âmm ve şamil olan sıfat-ı kemaliyenin nevamisini, âyetlerin sonlarında neticeler ve illetler gibi olan fezlekelerin zikri ile zabtetmesini irad etmesidir. Bu ise, tâ ki, sami’in zihni, o mezkûr
Yükleniyor...