adamın nazarında birisinin aydınlanmasıyla, hepsinin de tenevvürünü istilzam eder. Hem birisinin açılmasıyla -aksinin hilafına olarak- hepsini de açmak için o kapıdan duhul mümkün olur. Zira bir kapının kapanmasıyla -hususan en ednası olursa- bütün kapıların da kapanmasını istilzam etmez. Halbuki nefs-i emmare ise, şeytanın talimiyle sâdık olan aslı yalan gösterip, kâzib olan aksi de tasdik ettiriyor.
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Nasılki bir kelimenin kâtibi, onun harfinin kâtibinden başka olması ve satırını yazan, ayni sahifeyi yazanın gayrısı olması; ve sahifenin kâtibi de, kitabın kâtibinden başka olması mümkün değildir. Öyle de; karıncayı halkeden bir Hâlık, hayvan cinsinin Hâlıkı olmaması; ve cins-i hayvanın Hâlıkı, küre-i arzın Hâlıkından başka olması; ve küre-i arzın Hâlıkı da, Rabb-ül Âlemîn’den gayr olması mümkün olmaz, muhaldir.
Evet Rububiyet-i mutlaka-i ammenin işaratından olarak; Büyük bir harfta bir kelimeyi, veya bir kelâmı, yahutta bir kitabı yazmasıdır. O ise, umumî bir şuur ve ihatanın remzidir. Meselâ deniz harfinde balığı; ve ağaç satırında aradayı (ağaç kurdunu); ve küre-i arz noktasında hayvanı; ve ehl-i gafletçe camid başıboş ve metrûk bir şey zannedilen karıncayı heryerde halketmek gibi!.. Hattâ bazı masnuat var ki, ³j´< lafzının suretinde Sure-i Yâsin’in tamamı yazılmış gibidir.
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Şu görünen yıldızlar ve güneşler, ekseriya birbirine benzer ve birbiriyle mütesavidirler. Öyle ise, bizzarure onların Rabbi, onların cinsinden değildir. Hem onlardan birisinin Rabbi olan zat, hepsinin de Rabbidir ve herşeyin de rabbisidir.
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Nasılki bir kelimenin kâtibi, onun harfinin kâtibinden başka olması ve satırını yazan, ayni sahifeyi yazanın gayrısı olması; ve sahifenin kâtibi de, kitabın kâtibinden başka olması mümkün değildir. Öyle de; karıncayı halkeden bir Hâlık, hayvan cinsinin Hâlıkı olmaması; ve cins-i hayvanın Hâlıkı, küre-i arzın Hâlıkından başka olması; ve küre-i arzın Hâlıkı da, Rabb-ül Âlemîn’den gayr olması mümkün olmaz, muhaldir.
Evet Rububiyet-i mutlaka-i ammenin işaratından olarak; Büyük bir harfta bir kelimeyi, veya bir kelâmı, yahutta bir kitabı yazmasıdır. O ise, umumî bir şuur ve ihatanın remzidir. Meselâ deniz harfinde balığı; ve ağaç satırında aradayı (ağaç kurdunu); ve küre-i arz noktasında hayvanı; ve ehl-i gafletçe camid başıboş ve metrûk bir şey zannedilen karıncayı heryerde halketmek gibi!.. Hattâ bazı masnuat var ki, ³j´< lafzının suretinde Sure-i Yâsin’in tamamı yazılmış gibidir.
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Şu görünen yıldızlar ve güneşler, ekseriya birbirine benzer ve birbiriyle mütesavidirler. Öyle ise, bizzarure onların Rabbi, onların cinsinden değildir. Hem onlardan birisinin Rabbi olan zat, hepsinin de Rabbidir ve herşeyin de rabbisidir.
Yükleniyor...