İşte madem ki, hilkat ve hayatın gaye ve maksadları; celal, cemal ve kemal-i mutlak sahibi olan bir zatın esmasına mazhariyetten ibarettir.

Elbette hikmet-i ezeliyeye en muvafık olarak; inayet-i ezeliye, nebatat ve hayvanatın cüz’iyatlarının, hususan dakiklerinin teksiriyle kendini gösterecektir.

Bu hakikata bir misal olarak rivayet edilmiş ki; Hazret-i Musa (A.S.) kendisine hücum eden üvez ve sivrisineklerin kesretinden Cenab-ı Hakk’a şikayet ederek; onların bu kadar teksirlerindeki hikmeti sual etmiş. Cenab-ı Hak, Hazret-i Musa’ya (A.S.) vahyetmiş ki: “Ya Musa! Sivrisinekler, benden çok defa sual ediyorlar ki; “Ya Rab bu insanı şu cesametiyle beraber niçin halketmişsin ki, senden gaflet ediyor. Eğer yalnız onun başını sivrisinek halketseydin, yüzbin sivrisineğe baliğ olurdu ki, kendi âlemlerinde senin hamd ü şükrünle tesbih ve ihvanları arasında sana zikrederlerdi. Hem lisan-ı kal ve halleriyle esma-i hüsnanın ve nukuş-u san’atının cilvelerine mazhar olurlardı.”

Evet, semavat tabakaları üzerinde yıldızlar mürekkebiyle yazılan manevî bir Kur’an, kendini gözlere tekvinî azamet ve ceberût ayatıyla okuttuğu zaman, aynen onunla başbaşa ve müvazi olarak senin gözbebeğindeki hüceyrenin bir zerresi üstünde atom zerratıyla yazılı bulunan bir Kur’an da, kendini ilim ve hikmet âyetleriyle okutmaktadır.

Binaenaleyh sen o büyük birinci Kur’an’dan

سُبْحَانَهُ مَا اَعْظَمَ شَاْنُهُ

zikrini işittiğin vakit, bu ikinci küçük Kur’an’dan da

سُبْحَانَهُ مَا اَدَقَّ حِكْمَتَهُ وَمَا اَلْطَفَ صَنْعَتَهُ

latif nağmesini işiteceksin. İşte madem ki her iki Kur’an müsavi oldular; ve hikmet ise, her iki Kur’an’dan birisinin nüshalarını teksir etmek iktiza etti; ve madem büyük Kur’an’ın nüshalarını teksir etmekte temaşa edenler için bir faide yoktur! Elbette küçük Kur’an’ın nüshalarını teksir etmek; Melaike, cin ve ins ve sairlerden gayr-ı mahdud mütefekkirlerin mütalaaları için lâzımdır. Hem bir kitabın nüshalarını çoğaltmak ise, o kitab bir kitab halinde kalmayıp belki bir çok kitablar halinde tenevvü’ edecek ve pek çok faydalara medar olup üstünde bir çok mefahim husulpezir olacaktır. Şu halde o kitaba birçok emsal iltihak ederek onun hüsn-ü cezaleti ziyadeleşecektir.

Evet, eğer küçük kitabın bir çok sure ve nüshaları büyük Kur’an’ın bazı harflerinde dercedilmiş olmasaydı; küçüğü büyüğe,

Yükleniyor...