padişah, bir tarfet-ül ayn dahi senden gafil kalmıyor. Öyle ise, ihsan-ı umumîsi içinde sana karşı hususî bir nazarı vardır. Bunun delili ise, bizatihî senin hacetlerine hâs olarak tam mutabık gelen veyahut keyfiyetleriyle sana tahassus eden ihsanıdır.
Bu sırrın anahtarı ise; güneşin muhit olan ziyasının ortasında -hattâ ziyaya temas eden bütün zerrelerin de içinde- aynı güneşin parlaması misillü; nihayetsiz vüs’at-i vâhidiyet içinde parlayan Ehadiyettir ki, hadsiz çeşitli eşyanın iştibâkinden neş’et eden zâhirî müşevveşiyet içinde parlayan nizam-ı tam gibi…
Velhasıl: Senin Fâtır ve Malik’in, bütün sana karib ve habib ve refik ve şefik olanlardan daha erham, daha ekrem, daha eltaf ve daha er’efdir. Hem sana ve senin bütün esrarına âlim olduğu gibi; senin en a’zam metalibine ve en gizli hacetlerine de kadir bir zattır. Öyle ise her şeyi ona bırak ve ona tevekkül eyle!..
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş kat’iyyen bil ki! Kudret kitabı olan kâinat, ilim kitabı olan
Arabî asılda, “Kitab-ı Mübin” diye yazılıdır. Fakat “İmam-ı Mübin” olması ihtimali vardır. (Mütercim)
Kitab-ı Mübin’in mistarı üzerine yazılmıştır. Bunun delili ise, şu göz önündeki her şeyi ihata etmiş olan nizam ve mizandır ki, her iki kitabdan; yani, kudret ve ilim kitablarından aynısıyla alınmış iki bab ve o her iki kitabın rabıta-i ittisali.. ve aralarında iki berzah.. ve Cenab-ı Rahman’ın iki kabzasına iki ünvan olmalarıdır. Şu halde yaş-kuru ne varsa mutlaka o Kitab-ı Mübin’in içindeki şu iki babdan bir bab olarak dâhildirler. Madem ki bilmüşahede kevn ve vücuddan hiç bir şey, şu iki babdan hariç değil, öyle ise herşey o kitabın dâhilinde ve içindedir.
Amma sıfat-ı Kelâm’ın kitabı olan Kur’an-ı Mübin ise, gaybî ve şuhudî, yani kudret ve ilim kitablarının bir tercümanıdır ve nizam ve mizan bablarının bir fihristesi ve o her iki kabzanın bir fezlekesidir.
Evet ilim, kudret ve kelâm sıfatlarından gelen şu üç kitabların kanun ve düsturlarının cebbarane hüküm ve hâkimiyetlerindendir ki; her
____________________________________
Bu sırrın anahtarı ise; güneşin muhit olan ziyasının ortasında -hattâ ziyaya temas eden bütün zerrelerin de içinde- aynı güneşin parlaması misillü; nihayetsiz vüs’at-i vâhidiyet içinde parlayan Ehadiyettir ki, hadsiz çeşitli eşyanın iştibâkinden neş’et eden zâhirî müşevveşiyet içinde parlayan nizam-ı tam gibi…
Velhasıl: Senin Fâtır ve Malik’in, bütün sana karib ve habib ve refik ve şefik olanlardan daha erham, daha ekrem, daha eltaf ve daha er’efdir. Hem sana ve senin bütün esrarına âlim olduğu gibi; senin en a’zam metalibine ve en gizli hacetlerine de kadir bir zattır. Öyle ise her şeyi ona bırak ve ona tevekkül eyle!..
اِعْلَمْ
Ey kardeş kat’iyyen bil ki! Kudret kitabı olan kâinat, ilim kitabı olan
Arabî asılda, “Kitab-ı Mübin” diye yazılıdır. Fakat “İmam-ı Mübin” olması ihtimali vardır. (Mütercim)
Kitab-ı Mübin’in mistarı üzerine yazılmıştır. Bunun delili ise, şu göz önündeki her şeyi ihata etmiş olan nizam ve mizandır ki, her iki kitabdan; yani, kudret ve ilim kitablarından aynısıyla alınmış iki bab ve o her iki kitabın rabıta-i ittisali.. ve aralarında iki berzah.. ve Cenab-ı Rahman’ın iki kabzasına iki ünvan olmalarıdır. Şu halde yaş-kuru ne varsa mutlaka o Kitab-ı Mübin’in içindeki şu iki babdan bir bab olarak dâhildirler. Madem ki bilmüşahede kevn ve vücuddan hiç bir şey, şu iki babdan hariç değil, öyle ise herşey o kitabın dâhilinde ve içindedir.
Amma sıfat-ı Kelâm’ın kitabı olan Kur’an-ı Mübin ise, gaybî ve şuhudî, yani kudret ve ilim kitablarının bir tercümanıdır ve nizam ve mizan bablarının bir fihristesi ve o her iki kabzanın bir fezlekesidir.
Evet ilim, kudret ve kelâm sıfatlarından gelen şu üç kitabların kanun ve düsturlarının cebbarane hüküm ve hâkimiyetlerindendir ki; her
____________________________________
Yükleniyor...