günlük dünya hanındaki masarif için hepsini sarfettin. Gideceğin ev ve menzilini ve ona lâzım olacak şeyleri unuttuğun için, senin elinde kalan ise, borç ve ateş olmuştur. Geri kalan onbeş taneden de hepsini mi, bir kısmını mı?. veyahut hiçbir şey alıp almayacağın meçhuldür. Madem öyledir, aklın varsa, bundan sonra o sermayeden birşey eline girdikçe, daimî olan evin için sarfetmeye çalış! Hiç olmazsa, üçte birisini kendine ihtiyaten sakla. Tâ ki sana din ve nur olsun.
Şimdi sen gel, kendi cehalet ve hasaret derecene bak ki: Şimdiye kadar sermayenden ne ki almışsan, hepsini geçici bir günlük dünya için sarfetmişsin. Fakat baki olan mekânın için ise, elinde çok az bir şey kalmıştır. Halbuki sen gafilane bir hal içinde iken, rıhlet etmek üzere harekete âmâdesin. Evet senin burada üç basamağın vardı. O basamaklardan ikisine menzil ve beledden (yani ev ve memleketinden) hurucunla, basıp geçmişsin. Üçüncü basamağa da ayağını kaldırıp dünya-yı faniden çıkmak üzere basmak üzeresin.
اِعْلَمْ
Tabiat Risalesi’nin esasıdır. Arabîsindeki üslûb tarzını muhafaza niyetiyle aynısını tercüme ettim. (Mütercim)
Ey kardeş bil ki! İnsanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler vardır. Ehl-i iman bilmeyerek onları isti’mal eder. Çünkü derler:
تَشَكَّلَ بِنَفسِهِ
ve
اِقْتَضَتْهُ الطَّبِيعَةُ
ve
اَوْجَدَتْهُ الْاَسْبَابُ
. İşte şu üç cümle, bâtıl ve muhaldirler. Şimdi şu muhalâtın zarflarından yalnız üç tanesini zikredeceğiz.
Evet sen mevcud ve varsın. Birinci cümleye göre olsa: Sen ya kendi masnu’unsun ve kendi malınsın, veyahutta, ikinci cümlenin iktiza ettiği gibi; esbab-ı âlemin masnu’usun. Veyahut üçüncü cümlenin delâlet
____________________________________
Şimdi sen gel, kendi cehalet ve hasaret derecene bak ki: Şimdiye kadar sermayenden ne ki almışsan, hepsini geçici bir günlük dünya için sarfetmişsin. Fakat baki olan mekânın için ise, elinde çok az bir şey kalmıştır. Halbuki sen gafilane bir hal içinde iken, rıhlet etmek üzere harekete âmâdesin. Evet senin burada üç basamağın vardı. O basamaklardan ikisine menzil ve beledden (yani ev ve memleketinden) hurucunla, basıp geçmişsin. Üçüncü basamağa da ayağını kaldırıp dünya-yı faniden çıkmak üzere basmak üzeresin.
اِعْلَمْ
Tabiat Risalesi’nin esasıdır. Arabîsindeki üslûb tarzını muhafaza niyetiyle aynısını tercüme ettim. (Mütercim)
Ey kardeş bil ki! İnsanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler vardır. Ehl-i iman bilmeyerek onları isti’mal eder. Çünkü derler:
تَشَكَّلَ بِنَفسِهِ
ve
اِقْتَضَتْهُ الطَّبِيعَةُ
ve
اَوْجَدَتْهُ الْاَسْبَابُ
. İşte şu üç cümle, bâtıl ve muhaldirler. Şimdi şu muhalâtın zarflarından yalnız üç tanesini zikredeceğiz.
Evet sen mevcud ve varsın. Birinci cümleye göre olsa: Sen ya kendi masnu’unsun ve kendi malınsın, veyahutta, ikinci cümlenin iktiza ettiği gibi; esbab-ı âlemin masnu’usun. Veyahut üçüncü cümlenin delâlet
____________________________________
Yükleniyor...