حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Allah, Kâmil-i Mutlak’tır. Kemal ise “mahbubun lizatihî”dir. Öyle ise vücud, ona ve onun yolunda feda edilse lâyıktır ve yerindedir.
حَسْبُنَااللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Cenab-ı Allah, lizatihî mahbub olan kemal, celal ve cemal sahibi bir Celil-i Cemil’dir. Öyle ise O’nun tecelliyat-ı kemalinin şevk-i tecdidi için güle güle ölür, mesrurane diriliriz.
حَسْبُنَااللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Allah, herşeyin Mûcidi olan Vâcib-ül Vücud’dur. İşte O’nun vücub-u vücuduna olan ilim ve imanımız; bize bütün vücudları i’ta etmektedir. Fakat el’iyazübillah O’nun vücub-u vücudunu tanımamak ve bilmemekle, elimizde ancak bir nokta-i vücud kalır ki, sağdan soldan dünyalar dolusu o nokta-i vücuda idamlar yüklenmektedir.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Allah, Kadîm-i Ebedî ve Dâim-i Baki’dir. Ve O’nun esma-i hüsnasının teceliyatına bakan ve daire-i marziyatına giren vecheden gayri, herşey hâlik ve ölüdür.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, çünkü dünya fani, hayat zâildir.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, O’nsuz bütün dünya lezaizi, korkunç elemlerle âlûde olur. Fakat O’nun rahmetine teveccüh ve irtibat ile, o zâil lezzetler, zevalin elemlerinden arınmış, halis ve azade olarak yalnız teceddüd-ü emsal lezzetlerini ziyadeleştirirler.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, çünkü bütün envar-ı vücud, O’nunla ve O’nu tanımakladır. Ve bütün korkunç ve müdhiş idam zulümatları, O’nu tanımamaktadır.
Çünkü Allah, Kâmil-i Mutlak’tır. Kemal ise “mahbubun lizatihî”dir. Öyle ise vücud, ona ve onun yolunda feda edilse lâyıktır ve yerindedir.
حَسْبُنَااللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Cenab-ı Allah, lizatihî mahbub olan kemal, celal ve cemal sahibi bir Celil-i Cemil’dir. Öyle ise O’nun tecelliyat-ı kemalinin şevk-i tecdidi için güle güle ölür, mesrurane diriliriz.
حَسْبُنَااللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Allah, herşeyin Mûcidi olan Vâcib-ül Vücud’dur. İşte O’nun vücub-u vücuduna olan ilim ve imanımız; bize bütün vücudları i’ta etmektedir. Fakat el’iyazübillah O’nun vücub-u vücudunu tanımamak ve bilmemekle, elimizde ancak bir nokta-i vücud kalır ki, sağdan soldan dünyalar dolusu o nokta-i vücuda idamlar yüklenmektedir.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Çünkü Allah, Kadîm-i Ebedî ve Dâim-i Baki’dir. Ve O’nun esma-i hüsnasının teceliyatına bakan ve daire-i marziyatına giren vecheden gayri, herşey hâlik ve ölüdür.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, çünkü dünya fani, hayat zâildir.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, O’nsuz bütün dünya lezaizi, korkunç elemlerle âlûde olur. Fakat O’nun rahmetine teveccüh ve irtibat ile, o zâil lezzetler, zevalin elemlerinden arınmış, halis ve azade olarak yalnız teceddüd-ü emsal lezzetlerini ziyadeleştirirler.
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Evet, çünkü bütün envar-ı vücud, O’nunla ve O’nu tanımakladır. Ve bütün korkunç ve müdhiş idam zulümatları, O’nu tanımamaktadır.
Yükleniyor...