لَا حَوْلَ عَنِ الْمَضَارِّ وَ لَا قُوَّةَ عَلَي الْمَنَافِعِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Zararlardan sakınıp menfaatleri celbetmek, ancak Allah’ın havl ve kuvvetiyledir.

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَصَاءِبِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَي الْمَطَالِبِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Musibetlere karşı tahaffuz ve hadsiz metalibe ulaşmak, ancak Allah’ın kudretiyledir.

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَعَاصِي وَ لَا قُوَّةَ عَلَي الطَّاعَةِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Ma’siyetlere karşı sabredip, taate muvaffak olmak, ancak Allah’ın yardımıyladır.

لَا حَوْلَ عَنِ النِّقَمِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَي النِّعَمِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Her türlü belâ ve nıkmetlerden halas olup, hadsiz nimetleri bulmak, ancak Allah’ın lütuf ve merhametiyledir.

لَا حَوْلَ عَنِ الْمَسَاوِي وَ لَا قُوَّةَ عَلَي الْمَحَاسِنِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Dalalet ve kötülüklerden uzak kalıp, iyilik ve mehasine mazhar olmak, ancak Allah’ın ihsanıyladır.

لَا حَوْلَ عَنِ اْÀلالَامِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَي اْÀلامَالِ اِلَّا بِاللّٰهِ

Elem ve kederlerden kurtulup hadsiz âmâline nâil olmak ancak Allah’ın havl ve kuvvetiyledir.

لَا حَوْلَ عَنِ الظُّلُمَاتِ الْهَاءِلَةِ وَ لَا قُوَّةَ عَلَي الْاَنْوَارِ الْمُتَلَ ِْلَاةِ

اِلَّا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ

Yükleniyor...