kalbin gibi- seninle konuşabilirdi. Çünkü güneşin; senin elindeki aynada görünen misalinde dahi, aynanın istidadına göre bir hayat harareti ve şuur ziyası ve duygular elvanı vardır.
İşte bu sırdandır ki; mahiyeti nur, hüviyeti nuraniye olan Hazret-i Peygamber (A.M.) bir an-ı vâhidde kendisine salavat getiren bütün efrad-ı ümmetine muttali’ olur. Ve hem bu sırdan daha bir çok esrarın düğümleri de açılabilir.
Bunun izahatı, matbu’ Lemaat kitabının 9. sahifesindedir. –Müellif–
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Sen Cenab-ı Hakk’ın masnuatında tefekkür ettiğin zaman, kendini bir Japon veyahut Cezair-i Bahr-i Muhit’ten birisi farzeden bir Osmanlı Müslüman gibi tefekkür et ki; o adam, kendini oralı farzederek, sonrada Osmanlılara ve ictimaî ve siyasî ahvallerine bakar, kendi kendine hükümler çıkarır. Sonra kendine döner, farazî hayali atar.
Fakat sakın, ha sakın; masnuat-ı İlahiyeyi tefekküründe, âlem-i İslâmın ahvalini düşünen Avrupalı bir ecnebi gibi tefekkür etme! Evet sen böyle bir tefekkürle sakın şuurun ermeden firavunlaşmayasın. Evet, güya sen başka bir âlemden bu âlemimize gelmişsin gibi tefekkür et…
***
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki!
سُبْحَانَ اللّٰهِ
ve
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ
cümleleri, Cenab-ı Hakk’ın celal ve cemal sıfatlarının tavsifini mutazammın olup
سُبْحَانَ اللّٰهِ
celal sıfatını;
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ
da cemal sıfatını tavsif eder.
____________________________________
İşte bu sırdandır ki; mahiyeti nur, hüviyeti nuraniye olan Hazret-i Peygamber (A.M.) bir an-ı vâhidde kendisine salavat getiren bütün efrad-ı ümmetine muttali’ olur. Ve hem bu sırdan daha bir çok esrarın düğümleri de açılabilir.
Bunun izahatı, matbu’ Lemaat kitabının 9. sahifesindedir. –Müellif–
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki! Sen Cenab-ı Hakk’ın masnuatında tefekkür ettiğin zaman, kendini bir Japon veyahut Cezair-i Bahr-i Muhit’ten birisi farzeden bir Osmanlı Müslüman gibi tefekkür et ki; o adam, kendini oralı farzederek, sonrada Osmanlılara ve ictimaî ve siyasî ahvallerine bakar, kendi kendine hükümler çıkarır. Sonra kendine döner, farazî hayali atar.
Fakat sakın, ha sakın; masnuat-ı İlahiyeyi tefekküründe, âlem-i İslâmın ahvalini düşünen Avrupalı bir ecnebi gibi tefekkür etme! Evet sen böyle bir tefekkürle sakın şuurun ermeden firavunlaşmayasın. Evet, güya sen başka bir âlemden bu âlemimize gelmişsin gibi tefekkür et…
اِعْلَمْ
Ey kardeş bil ki!
سُبْحَانَ اللّٰهِ
ve
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ
cümleleri, Cenab-ı Hakk’ın celal ve cemal sıfatlarının tavsifini mutazammın olup
سُبْحَانَ اللّٰهِ
celal sıfatını;
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ
da cemal sıfatını tavsif eder.
____________________________________
Yükleniyor...