Evet nasılki sen, şu mesciddeki bu odacıktan
İhtiyarlar Risalesi’nde uzunca bahsi yapılmış Sultan Eyüb Camii’nin mahfelindeki küçük oda muraddır. (Mütercim)
mutlaka çıkıp gideceksin. Öyle de bu şehirden dahi mutlaka bir gün (ya bu şehrin içi olan mezaristanına, yada onun hâricine olsun farketmez) ayrılacaksın. İşte bizzarure bir gün bu şehirden ayrılacağın gibi, şu fani dünyadan dahi istesen istemesen bir gün ayrılıp gideceksin. Belki de buradan çıkartılıp matrud bir şekilde koğulacaksın. Madem öyledir, ey nefis! Buradan zelil ve rezil bir şekilde kovulup tardedilmeden evvel, aziz olarak çıkmaya çalış!
Sekizincisi: Vücudundur. Bu vücudu ise; gel onu pek yüksek bir fiatla senden satın almak isteyen mûcidinin yoluna feda et! Evet ey nefis, gel bu pazarlık ve bey’a acele ile koş. Durma, sat!. Belki feda et!
Çünkü evvelâ ona satılmazsa, meccanen zail olup gidecektir.
Sâniyen: Bu vücud, onun malıdır. Satsan satmasan, ona rücu’ edecektir.
Sâlisen: Eğer o vücuda itimad edip bel bağlasan, ademe düşersin. Zira ona itimad ve bel bağlamak ise, ademe giden bir kapıya girmek demektir. Fakat eğer bu vücuda itimadı terk ile, onu feth etsen, sabit bir vücuda kavuşursun.
Râbian: Eğer o vücuda yapışıp bağlansan, yani ona dayanıp güvensen, o zaman ancak senin elinde vücudun bir noktası kalacak. Fakat bunun yanında hadsiz korkunç idamlar, seni ihata edip sararlar. Amma eğer sen o nokta-i vücuddan dahi elini çeksen, zail bir lambayı daimî bir güneşle mübadele etmiş olursun.. Ve o zaman senin muhit ve etrafın nihayetsiz envar-ı vücuda inkılab edecektir.
Dokuzuncusu: Dünya lezzetleridir. Bunlar ise, senin kısmetin olanlar sana geleceklerdir. Öyle ise onların talebinde zelilane telaşa düşme. Zira onlar pek sür’atli bir şekilde zevale koştuklarından âkıl olana lâyık değildir ki, kalbini onlara bağlasın. Hem senin dünyanın akıbeti ne olursa olsun, lezaizin terki evlâdır. Zira dünyanın akıbeti ya saadete veya şekavete gidecek. Saadet ise, lezzetleri fani ve zâil olduğu için terkini istilzam ettirir. Şayet şekavet olsa, asılmak için dar ağacı dibinde
____________________________________
İhtiyarlar Risalesi’nde uzunca bahsi yapılmış Sultan Eyüb Camii’nin mahfelindeki küçük oda muraddır. (Mütercim)
mutlaka çıkıp gideceksin. Öyle de bu şehirden dahi mutlaka bir gün (ya bu şehrin içi olan mezaristanına, yada onun hâricine olsun farketmez) ayrılacaksın. İşte bizzarure bir gün bu şehirden ayrılacağın gibi, şu fani dünyadan dahi istesen istemesen bir gün ayrılıp gideceksin. Belki de buradan çıkartılıp matrud bir şekilde koğulacaksın. Madem öyledir, ey nefis! Buradan zelil ve rezil bir şekilde kovulup tardedilmeden evvel, aziz olarak çıkmaya çalış!
Sekizincisi: Vücudundur. Bu vücudu ise; gel onu pek yüksek bir fiatla senden satın almak isteyen mûcidinin yoluna feda et! Evet ey nefis, gel bu pazarlık ve bey’a acele ile koş. Durma, sat!. Belki feda et!
Çünkü evvelâ ona satılmazsa, meccanen zail olup gidecektir.
Sâniyen: Bu vücud, onun malıdır. Satsan satmasan, ona rücu’ edecektir.
Sâlisen: Eğer o vücuda itimad edip bel bağlasan, ademe düşersin. Zira ona itimad ve bel bağlamak ise, ademe giden bir kapıya girmek demektir. Fakat eğer bu vücuda itimadı terk ile, onu feth etsen, sabit bir vücuda kavuşursun.
Râbian: Eğer o vücuda yapışıp bağlansan, yani ona dayanıp güvensen, o zaman ancak senin elinde vücudun bir noktası kalacak. Fakat bunun yanında hadsiz korkunç idamlar, seni ihata edip sararlar. Amma eğer sen o nokta-i vücuddan dahi elini çeksen, zail bir lambayı daimî bir güneşle mübadele etmiş olursun.. Ve o zaman senin muhit ve etrafın nihayetsiz envar-ı vücuda inkılab edecektir.
Dokuzuncusu: Dünya lezzetleridir. Bunlar ise, senin kısmetin olanlar sana geleceklerdir. Öyle ise onların talebinde zelilane telaşa düşme. Zira onlar pek sür’atli bir şekilde zevale koştuklarından âkıl olana lâyık değildir ki, kalbini onlara bağlasın. Hem senin dünyanın akıbeti ne olursa olsun, lezaizin terki evlâdır. Zira dünyanın akıbeti ya saadete veya şekavete gidecek. Saadet ise, lezzetleri fani ve zâil olduğu için terkini istilzam ettirir. Şayet şekavet olsa, asılmak için dar ağacı dibinde
____________________________________
Yükleniyor...