İşte acaba o maksad ve garazların idrakinden havass-ı ülemanın fikirleri dahi kasır kaldığı halde, nasıl olur o cahil avam ve şuursuz hayvanat ve camid kalem ve fırçalar, o maksadları müdrikâne takib edip kendileri namına çalışabilsinler.
Aynen bu temsil gibi; her kim, gül ve çiçeklerin cilvelerine ve onların zîhayatlar enzarında kendilerini sevdirmelerindeki vaziyetlerine im’an-ı nazar ederse, elbette yakîn hasıl edecektir k; bu gül ve çiçekler, bir Hakîm-i Kerim tarafından hizmetle muvazzaftırlar; ve o Kerim’in izniyle onun arz misafirhanesine gelip konan misafirlerine kendilerini sevdirmekle vazifedardırlar. Kezalik hayvanat dahi öyledir.
Evet çiçeğin hissi, hayvanın şuuru nerede?.. ve çiçeklerin şu cilveendaz etvarındaki tezyinatında ve keza hayvanatın menfaatdar etvarında tevdi edilmiş hikmetin gayat-ı nukuşunu ve kerem ve ikramın letaif-i mehasinini derketmek nerede?!.
Öyle ise şu haller, ancak bir Rabb-i Kerim’in taarrüf ve teveddüd ve tahabbübünü kendi ibadına ve misafirlerine bildirmesi ve tanıttırması içindir. (Celle celâlühü ve amme nevalühû ve şemele ihsanühû)
***
اِعْلَمي اَيَّتُهَ النَّفْس الْمَشْ ُومَة
Bil ey meş’um nefis! Sen muhtelif olan umum mertebelerin bütün levazımatını birden her bir mertebede; ve bütün havass-ı insaniyenin umum hacetlerini herbir hissin haceti içinde; ve bütün letaifin ezvakını her bir latifenin derece-i zevkinde; ve bütün esma-i hüsnanın şualarını her bir ismin tecellisinde; ve müessirin bütün azametini her bir eserin ve masnu’un arkasında; ve mana-yı haricînin bütün hasiyetlerini, gölgevî olan her bir medlûlde, belki her bir delâlet edende arayıp taleb ediyorsun. (Bu ise helaket ve dalâlet yoludur.)
Ey nefis! Her şeyin liyakatı nisbetinde ve vüs’ati miktarınca onun malını ondan taleb et ki, evham seni havalandırmasın.
***
Aynen bu temsil gibi; her kim, gül ve çiçeklerin cilvelerine ve onların zîhayatlar enzarında kendilerini sevdirmelerindeki vaziyetlerine im’an-ı nazar ederse, elbette yakîn hasıl edecektir k; bu gül ve çiçekler, bir Hakîm-i Kerim tarafından hizmetle muvazzaftırlar; ve o Kerim’in izniyle onun arz misafirhanesine gelip konan misafirlerine kendilerini sevdirmekle vazifedardırlar. Kezalik hayvanat dahi öyledir.
Evet çiçeğin hissi, hayvanın şuuru nerede?.. ve çiçeklerin şu cilveendaz etvarındaki tezyinatında ve keza hayvanatın menfaatdar etvarında tevdi edilmiş hikmetin gayat-ı nukuşunu ve kerem ve ikramın letaif-i mehasinini derketmek nerede?!.
Öyle ise şu haller, ancak bir Rabb-i Kerim’in taarrüf ve teveddüd ve tahabbübünü kendi ibadına ve misafirlerine bildirmesi ve tanıttırması içindir. (Celle celâlühü ve amme nevalühû ve şemele ihsanühû)
اِعْلَمي اَيَّتُهَ النَّفْس الْمَشْ ُومَة
Bil ey meş’um nefis! Sen muhtelif olan umum mertebelerin bütün levazımatını birden her bir mertebede; ve bütün havass-ı insaniyenin umum hacetlerini herbir hissin haceti içinde; ve bütün letaifin ezvakını her bir latifenin derece-i zevkinde; ve bütün esma-i hüsnanın şualarını her bir ismin tecellisinde; ve müessirin bütün azametini her bir eserin ve masnu’un arkasında; ve mana-yı haricînin bütün hasiyetlerini, gölgevî olan her bir medlûlde, belki her bir delâlet edende arayıp taleb ediyorsun. (Bu ise helaket ve dalâlet yoludur.)
Ey nefis! Her şeyin liyakatı nisbetinde ve vüs’ati miktarınca onun malını ondan taleb et ki, evham seni havalandırmasın.
Yükleniyor...