dafaaya mecbur eder. Ve hem kemal-i tekebbüründen başını semavatın ketfine vuran insanoğlu, bir sivrisineğin süngücüğüyle ona dokunması vaktinde kalaka düşüp, onunla mukatelede zaif düşerek
وَالْمَطْلُوبُ ضَعُفَ الطَّالِبُ
sırrı zâhir olur.
Hem büyük bir deniz ortasında kırık bir tahta parçası üstünde kalan bir çocuğun münkesir kalbinden gelen gizli bir duasının hatırı için, denizin gazabını durdurup, fırtınaların gayzını susturup, soğuğun hiddetini teskin edebilir. Evet O’dur ki,
اَ مَّنْ يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ اِذَا دَعَاهُ
sırrıyla kalb ve sırrın en gizli sesini işitip cevab verir ve şems ve kamerin harekâtına hükmü geçer.
جَلَّ سُلْطَانُهُ
***
اِعْلَمْ
Ey sebeblere mübtela olmuş insan! Bil ki; sebebi halketmek ve onun sebebiyetini müsebbebin levazımatıyla takdir ve techiz etmek ise; ona nisbeten zerrelerle güneşler müsavi olan bir Kadir-i Zülcelaldır ki, onun yanında
كُنْ
emriyle müsebbebi halk ve icad etmekten daha kolay, üstün, ekmel ve a’lâ değildir.
اِعْلَمْ يَ قَلْبِي
Ey kalbim bil ki; şu zâhirde görünen dünyalar dolusu idam elemleri ise, ancak bir teceddüd-ü emsaldir. Öyle ise, imanlı zatlar için firak içinde zevalin elemini duymadan, teceddüd ve tazelenmek lezzeti vardır. Madem öyledir. Hakikî imanı elde etmeye çalış! Tâ emn ü eman bulasın. Teslim ol ki selâmette kalasın.
***
وَالْمَطْلُوبُ ضَعُفَ الطَّالِبُ
sırrı zâhir olur.
Hem büyük bir deniz ortasında kırık bir tahta parçası üstünde kalan bir çocuğun münkesir kalbinden gelen gizli bir duasının hatırı için, denizin gazabını durdurup, fırtınaların gayzını susturup, soğuğun hiddetini teskin edebilir. Evet O’dur ki,
اَ مَّنْ يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ اِذَا دَعَاهُ
sırrıyla kalb ve sırrın en gizli sesini işitip cevab verir ve şems ve kamerin harekâtına hükmü geçer.
جَلَّ سُلْطَانُهُ
اِعْلَمْ
Ey sebeblere mübtela olmuş insan! Bil ki; sebebi halketmek ve onun sebebiyetini müsebbebin levazımatıyla takdir ve techiz etmek ise; ona nisbeten zerrelerle güneşler müsavi olan bir Kadir-i Zülcelaldır ki, onun yanında
كُنْ
emriyle müsebbebi halk ve icad etmekten daha kolay, üstün, ekmel ve a’lâ değildir.
اِعْلَمْ يَ قَلْبِي
Ey kalbim bil ki; şu zâhirde görünen dünyalar dolusu idam elemleri ise, ancak bir teceddüd-ü emsaldir. Öyle ise, imanlı zatlar için firak içinde zevalin elemini duymadan, teceddüd ve tazelenmek lezzeti vardır. Madem öyledir. Hakikî imanı elde etmeye çalış! Tâ emn ü eman bulasın. Teslim ol ki selâmette kalasın.
Yükleniyor...