REMZ

اِعْلَمْ

Ey kardeş bil ki! Nasıl bir tek kelime; muhatablarının binlercesinin kulaklarına girip duyulması, bir tek adamın kolaylıkla kulağına girmesi gibidir. Bir ile milyonlar arasında fark olmaz.

Aynen öyle de; kudret-i ezeliyeye nisbeten eşyanın icadı için bir ferd ile bir nev’ arasında fark yoktur.

REMZ

اِعْلَمْ

Ey kardeş bil ki! Kur’anın câmiiyeti ve genişliği, hem muhatablarının çok mütefavit olan tabakalarının hissiyatını müraat etmesi, hususan mutlak ekseriyet teşkil eden ve en evvel ve bizzat muhatab olan avam tabakalarının te’nis-i ezhanı için tenezzülat-ı kelâmiye yapması, Kur’anın kemaline sebeb iken; acibdir ki, hasta ve mariz olan nefis, bununla dalalete gidiyor. Çünkü meselâ Kur’an, münasib-i makam olarak avama tefhim için onlara göre olan edna dereceli tarz-ı tefhiminde; o hasta olan nefis onda en âlâ ve en ezyen bir suret-i ifadeyi arar.

Hem muhatabın hissine ve fehmine lâyık bir mizan ve ma’kes olan o üslûb-u Kur’anîyi, o bedbaht nefis tutar, o üslûbdan mütekellime bakmak için bir mizan ve mirsad yapıp, öylece Mütekellim-i Ezelî’ye (C.C.) bakarak dalaletin en uzak semtine sapar, gider.

REMZ

Nasıl olur da, dünyanın üçüncü yüzüyle, ona karşı sükûn ve sükûnet te’min edilebilir?..

Evet dünyanın üç tane yüzü vardır:

Birinci yüzü, esma-i İlahiyeye bakar.

 /  
742
Yükleniyor...