içinde bir sükûtu, hikmet içinde bir hareketi, haşmet içinde bir parlamayı, zinet içinde bir tebessümü görürsün.

Evet, semavat kandilleri, mevsimlerin tebdili için kemal-i şa’şaa ile parlamaları ve gökyüzünün nazenin lâmbaları, maalim için (yani yol ve yön gösterip alâmet ve nişan olmak ve sair hikmetler için) cilve-endaz olmaları; ve âsumanın yıldızlarıda, âlemleri süslendirmek için şa’şaa-nisar olmaları; elbette ehl-i şuur ve akla bu âlemin tedbirini gören nihayetsiz bir saltanatı ilan edip gösteriyorlar. Öyle ise, böyle bir Hallâk-ı Kadir ve Alîm, herşeyi ilmiyle bilir ve irade-i şamilesi ile herşeyi bilerek irade ediyor.

مَا شَاءَ اللّٰهُ كَانَ وَمَا لَمْ يَشَاْ لَمْ يَكُنْ

Yani, herşey ancak onun iradesiyle vücud bulur, onun irade-i ezeliyesi olmazsa hiç bir şey vücuda gelemez. Ve hiç bir emir, husûl bulmaz. Ve hem zat-ı ecell ve a’lası, her şeye muhit olan kudret-i mutlaka-i zatiyesi ile kadîrdir.

Evet nasılki bu gündüz içinde şu güneşin vücudu bulunup da hararetsiz, ziyasız olması mümkin ve mutasavver değildir. Öyle de; semavat ve arzın bir İlâh ve Hâlıkı olsun da, fakat o ilâh ve hâlıkın muhit bir ilmi ve nihayetsiz bir kudreti olmasın. Demek bizzarure arz ve semavatın ilah ve hâlıkı, zatına lâzım-ı zatî olan bir ilm-i muhit ile herşeye ilim ve ıttılaı vardır. Ve o ilm-i muhit, bütün eşyaya taalluk etmesi zarurîdir. Hem huzur ve şuhud

(1) Yirminci Mektub’un İkinci Makamı’nın ilm-i İlahî mebhasinde bu sırların izahı mevcuddur. –Müellif–



ve nüfûz ve ihata-i nuraniye sırlarıyla, hiç bir şeyin ondan infikâk etmesi mümkün değildir.

Evet, bütün mevcudatta müşahede edilen ölçülü intizamlar ve intizamlı ölçüler; ve âmm ve umumî hikmetler; ve tam ve mükemmel inayetler; ve intizamkârane kaderî kalıplar; ve hal-i hazırdaki cüz’iyatın semeredar ahval ve keyfiyatları; ve nevilerin iki had ortasında muayyen ecelleri; ve herşeyin kendine münasib bir tarzda mukannen olan rızıkları; ve bir kanun-u hikmet içinde her şey müfennen bir ittikan-ı san’at içinde bulunması; ve herşey gayet ihtimamkârane dekaik-i san’at ile bezenip süslenmesi; ve herşey ve bütün mevcudat gayet derecede kemal-i imtiyaz ile teşahhusları; ve bir tartı ve ölçü ile ayak atmaları; ve bir intizam içinde

____________________________________


 /  
742
Yükleniyor...