vahdette müntehî olurlar. Ve keza o çekirdek ve meyveler, hikmet-i İlahiyenin telvihatıdır ki; küllün Hâlıkı, cüz’îye de aynen o nazar-ı küllî ile müteveccih olabildiği gibi, cüz’înin cüz’üne dahi yine o nazar-ı küllî ile müteveccih oluyor.
Evet, şu ağacın hilkatından en açık gaye ve maksud, onun meyvesi olduğu gibi, beşer dahi şu kâinat ağacının en son meyvesidir. Öyle ise, Hâlık-ı Mevcudatın, bu kâinatı halketmesindeki en zâhir maksadı, beşerdir. Ve şu hikmetten anlaşılıyor ki; beşerin kalbi o meyveye bir çekirdektir. Ve o çekirdek olan kalb ise, elbette Sani-i Mahlukat’ın tecelliyatına en münevver bir mir’at olacaktır. Öyle ise herhalde bu küçücük insan, şu kâinat ve mevcudat içinde haşir ve neşre en zâhir bir medar, bir sebeb olduğu gibi; kâinat onun haşr ü neşri için tahrib, tebdil, tahvil ve tecdid edilecektir.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ يَا كَبِيرُ
Ey kebir olan Allah! Sen öyle bir yüce ve büyüksün ki; akıllar, senin künh-ü azametini anlamaktan âciz ve hakikatına erişmekten kasırdırlar.
..
كِه لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ بَرَابَرْ مِيزَنَنْد هَرْشَيْ
..
دَمَادَمْ جُويَدَنْد يَا حَقْ صص سَرَاسَرْ óُويَدَنْد يَا حَيْ
Bunun izahı Otuzikinci Söz’ün Üçüncü Mevkıfı’nın
1) Bu Üçüncü Mevkıf’taki Üçüncü Mertebe, cüz’î bir çiçeği ve güzel bir kadını nazara alıyor. Koca bahar bir çiçektir, Cennet dahi bir çiçek gibidir. O mertebelerin mazharlarıdır. Ve âlem, güzel ve büyük bir insan; ve huriler nev’i ve ruhaniler taifesi ve hayvanlar cinsi ve insan sınıfı, her biri bazan güzel bir insan hükmünde bu mertebenin gösterdiği esmayı, safahatıyla gösteriyor. –Müellif–
başındadır.
____________________________________
(
Evet, şu ağacın hilkatından en açık gaye ve maksud, onun meyvesi olduğu gibi, beşer dahi şu kâinat ağacının en son meyvesidir. Öyle ise, Hâlık-ı Mevcudatın, bu kâinatı halketmesindeki en zâhir maksadı, beşerdir. Ve şu hikmetten anlaşılıyor ki; beşerin kalbi o meyveye bir çekirdektir. Ve o çekirdek olan kalb ise, elbette Sani-i Mahlukat’ın tecelliyatına en münevver bir mir’at olacaktır. Öyle ise herhalde bu küçücük insan, şu kâinat ve mevcudat içinde haşir ve neşre en zâhir bir medar, bir sebeb olduğu gibi; kâinat onun haşr ü neşri için tahrib, tebdil, tahvil ve tecdid edilecektir.
اَللّٰهُ اَكْبَرُ يَا كَبِيرُ
Ey kebir olan Allah! Sen öyle bir yüce ve büyüksün ki; akıllar, senin künh-ü azametini anlamaktan âciz ve hakikatına erişmekten kasırdırlar.
..
كِه لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ بَرَابَرْ مِيزَنَنْد هَرْشَيْ
..
دَمَادَمْ جُويَدَنْد يَا حَقْ صص سَرَاسَرْ óُويَدَنْد يَا حَيْ
Bunun izahı Otuzikinci Söz’ün Üçüncü Mevkıfı’nın
1) Bu Üçüncü Mevkıf’taki Üçüncü Mertebe, cüz’î bir çiçeği ve güzel bir kadını nazara alıyor. Koca bahar bir çiçektir, Cennet dahi bir çiçek gibidir. O mertebelerin mazharlarıdır. Ve âlem, güzel ve büyük bir insan; ve huriler nev’i ve ruhaniler taifesi ve hayvanlar cinsi ve insan sınıfı, her biri bazan güzel bir insan hükmünde bu mertebenin gösterdiği esmayı, safahatıyla gösteriyor. –Müellif–
başındadır.
____________________________________
(
Yükleniyor...