Eğer ikinci görüşe göre olsa; –Zemahşerî’nin “Keşşaf” isimli tefsirindeki re’yi üzere– Zamir, kitaba raci’ olduğunda ise, kemalinin sûbutunu tekid olmuş olur. Ve her hepisinin müşterek görüşlerine göre de,
لَا رَيْبَ
nin verdiği hüküm altından
وَاِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلَي عَبْدِنَا فَاْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ
ayetinin meydan okuyuşunu gösteriyor ve hâs deliline de remzediyor.
Hem deki istiğrak ise, (hiçbir şek ve şüphe içinde yoktur istiğraki) umum şek ve şüphelerin i’dam edilip yok olmuş olması sebebiyle, adeta şu gelen beyti inşa edip okuyor.
وَ كَمْ مِنْ عَاءِبٍ قَوْلاً صَحِيحًا وَ آفَتُهُ مِنَ الْفَهْمِ السَّقِيمِ
(yani sahih, sağlam ve doğru bir sözüde ayıplayıp şaibelendirmek isteyenler olabilir. Ama o ayıp ve kusur, o sahih olan sözde değil, belki hasta ve sakim oan fehimlerden neş’et etmektedir.)
Keza, bu harfi işaret eder ki; bu yer, mahall ve makam, şek ve şüpheleri doğuracak kabiliyette olan bir makam değildir. Zira etraf u hudutlarda öyle nişan ve emareleri ikame eylemiştir ki: Her cânipten birbirleriyle söyleşip nida ediyor ve hucûm eden şüpheleri def’ ve tardedip koğuyorlar.
Amma
فِيهِ
deki zafiyete ve sair arkadaşları olan
مِنْهُ
ve
لَهُ
gibileri yerine
ف۪ي
ile tabir edilmesindeki vaziyete gelince; nazarların batına, derinliklere dalıp nufûz edilmesine ve zahir nazarda sathına konabilen evhamı tardedip uçuran hakikatlere işaret etmek içindir.
لَا رَيْبَ
nin verdiği hüküm altından
وَاِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلَي عَبْدِنَا فَاْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ
ayetinin meydan okuyuşunu gösteriyor ve hâs deliline de remzediyor.
Hem deki istiğrak ise, (hiçbir şek ve şüphe içinde yoktur istiğraki) umum şek ve şüphelerin i’dam edilip yok olmuş olması sebebiyle, adeta şu gelen beyti inşa edip okuyor.
وَ كَمْ مِنْ عَاءِبٍ قَوْلاً صَحِيحًا وَ آفَتُهُ مِنَ الْفَهْمِ السَّقِيمِ
(yani sahih, sağlam ve doğru bir sözüde ayıplayıp şaibelendirmek isteyenler olabilir. Ama o ayıp ve kusur, o sahih olan sözde değil, belki hasta ve sakim oan fehimlerden neş’et etmektedir.)
Keza, bu harfi işaret eder ki; bu yer, mahall ve makam, şek ve şüpheleri doğuracak kabiliyette olan bir makam değildir. Zira etraf u hudutlarda öyle nişan ve emareleri ikame eylemiştir ki: Her cânipten birbirleriyle söyleşip nida ediyor ve hucûm eden şüpheleri def’ ve tardedip koğuyorlar.
Amma
فِيهِ
deki zafiyete ve sair arkadaşları olan
مِنْهُ
ve
لَهُ
gibileri yerine
ف۪ي
ile tabir edilmesindeki vaziyete gelince; nazarların batına, derinliklere dalıp nufûz edilmesine ve zahir nazarda sathına konabilen evhamı tardedip uçuran hakikatlere işaret etmek içindir.
Yükleniyor...