Hz. Üstad bu tefsiri te’lif etmeden evvel, halka-i tedrisinde bulunuyordum. Kelâm-ı Kadimi eline alıp Kürtçe takrir ederdi. Hiçbir kitaba veya tefsire bakmazdı. Arkadaşlarımızdan “Münla Habib” namında bir Efendi Kürtçe not tutardı. Çok devam etmeden Harb-i Umumî başladı.

Bediüzzaman Said Efendi muharebe esnasında, Cephe-i Harpte me’haz olarak yalnız o notlara malik olduğu halde; Elyevm (bugün) “Evkaf-i İslâmiye” matbaasında tab’ıyle iştigal ettiğimiz bu kitabı te’lif etmiştir. –Hamza–

{1918 tarihinde tab’edilen “İşarat-ül İ’caz”ın arkasına eklenmiş, Hamza Efendi’nin yazdığı Tarihçe, sh: 7}

İşte bu ifadelerden anlaşılıyorki: Hz. Üstad Bediüzzaman, İşarat-ül İ’caz’ın mukaddematına Birinci Cihan Harbinden evvel başlamıştır. Hatta bu tefsire mukaddeme olarak yazdığı Türkçesi “Muhakemat”, Arapçası “Reçete-ül Ülema” eserini 1910 da te’lif eylemiş, sonra 1911 de İstanbul’da tab’ettirmişlerdir. Daha sonra, –Hazret-i Müellif’in az üstteki ifadesinde geçtiği üzere– Birinci Cihan harbinin birinci senesi 1330 Rumî – 1914 Miladî ve sonraki yıllar içerisinde, harp esnasında Arapça olarak te’lifinin müsveddesi tamamlandığı anlaşılmaktadır. Nitekim bu mevzu’da, Müellif Hazretleri çok zaman sonra yazdığı bir Risalesinde şöyle demektedir:

“...Harb-i umumîde en müdhiş bir vaziyete giriftar olmuştum. İşarat-ül İ’caz’ın müsvedde-i evvelisi düşmanın elinde parça parça olmuştu...

{Osmanlıca Lem’alar sh: 870 –Mustafa Gül yazısı, İlk Teksir, 1. Baskı–}



İŞARAT-ÜL İ’CAZ’IN TEBYİZİ

Birinci Cihan Harbi içinde, 1916 başlarında, Bitlis’in Ruslar tarafından düşürülüp işgal edilmesinden iki ay kadar evvel, halkın ilk hicreti vaki’ olduğuna göre, Hz. Üstad’ın kardeşi Molla Abdülmecid Efendi, Üstad’ın emriyle “İşarat-ül İ’caz’ın” müsveddesini beraberinde Diyar-bekir’e getirmiş ve o tarihte hicretle Van’ı terkedip gelen ve eski Van valisi o günün Diyarbekir valisi bulunan Cevdet Bey’in evinde temyize çekmeye başlamıştır.

Yükleniyor...