Merhum Molla Abdülmecid, eseri tebyiz ederken 2 Mart 1916 Perşembe günü ikindiden sonra mürekkep hokkası devrilerek kağıt üzerine dökülen mürekkepten garip bir suret

{ Mürekkebin döküldüğü Molla Abdülmecid’in hattı, mezkûr İşarat-ül İ’caz nüshası Urfa’da yanımızda mevcud olduğu gibi; adı geçen suret ve şekil hakkında yerinde izahat verilecektir. –Mütercim–}

meydana gelmiştir. Aynı akşam (Cuma gecesi) Bitlis şehri içinde Hazret-i Müellif ile yirmi kadar fedakâr talebesi Ruslarla göğüs göğüse çarpışırlarken; talebelerinden –içlerinde yeğeni “Ubeyd”in de bulunduğu– onaltısı şehit düşmüşlerdir. (Rahmetullahi Aleyhim) Hazret-i Üstad Bediüzzaman da gece yarısından sonra omuzundan yaralanmış az sonra da bir bacağı da kırılıvermiştir... ve iki gün sonra Ruslara esir düşmüştür. (Hayat tarihçelerine bakılabilir.)

İŞARAT-ÜL İ’CAZ’IN TAB’I

Müellifin küçük kardeşi merhum Molla Abdülmecid Efendi Diyarbekir’de tebyiz edip yazdığı nüshayı yanında muhafaza etmiş, sonra Hz. Üstad’ın 1918 yazında Rusya’dan firar edip İstanbul’a geldiğinde, o günün Osmanlı Devleti Harbiye Nâzırı merhum şehid “Enver Paşa” tarafından son derece ihtiram ile karşılanmış ve “İşarat-ül İ’caz”ın tab kağıdını kesesinden temin ederek hediye etmiştir.

Bu mevzuda Hazreti Müellif 1935 senesinde açılan Eskişehir Mahkemesi müdafaanemesi olan “Yirmiyedinci Lem’a” Risalesinde, temyiz mahkemesine gönderdiği layihada aynen şöyle demektedir:

[...ve cephe-i harpte yazdığı ve şimdi müsadere edilen “İşarat’ül İ’caz” o zamanın Başkumandanı olan ENVER PAŞA’ya o derece kıymetdar görünmüş ki; kimseye yapmadığı bir hürmetle, istikbaline koştuğu ve o yadigar-ı harbin hayrına, şerefine hissedar olmak fikriyle “İşarat-ül İ’caz”ın tab’ı için kâğıdını vererek ...

{ Mustafa Gül yazısı –ilk teksir- Osmanlıca Lem’alar sh: 853 –Mütercim–}

]

Buna göre, Hz. Üstad –kuvvetli bir tahmin ile– İŞARAT-ÜL İ’CAZ’I telgrafla Diyarbekir’deki kardeşi Molla Abdülmecid’den istetmiş, Molla Abdülmecid de, onu yeğeni Abdurrahman’la İstanbul’a göndermiştir. Eser İstanbul’a ulaşınca da, Hz. Müellif onu okuyup, dikkatlice tashihini yaptıktan sonra; biraderzadesi merhum Abdurrahman ve talebesi merhum Molla Hamza gibi iki fevkalade zeki ve mümtaz âlimlerin nezaretleri altında


Yükleniyor...