gıda, tekrarlandıkça tatlılaşır, ünsiyet verir. Gıdalarının bir kısmı da “Tefekküh”dür. (Meyvalar, fâkiheler) Bunların tekrarlanmasında ise usanç, amma tazelenmesinde ve (yani değiştirilmesinde) ise lezzet var.
İşte, bu gibi yiyecek gıdalarda bu iş böyle olduğu gibi; kelamın da bir kısmı hakikatın özü olup fikirlere kût ve kuvvet, ruhlara da gıdadırki; Güneşin ziyası gibi her iade edilip tekrarlandıkça, istihsan ile karşılanır.. Ülfet edilmişin tekrarlanmasıyla da, tanışma ve ünsiyet peyda edilmiş olur… Kelamın bir kısmı da, ziynet ve tefekküh kabilindendirki; lezzeti, sûretinin tazelenmesinde ve elbisesinin tenevvu’unda, çeşitlenmesindedir.
İşte sen, bu hakikatı böylece anladı isen, bilmiş ol ki: Kur’an-ı Hakîm-i Mu’ciz-ül Beyan, nasıl ki hey’et-i mecmuasıyla kalblere kût ve kuvvet olduğundan; tekrarında değil usanç, belki her tekrarlandıkça helavet ve lezzet
{ Bu tekrar mevzu’unu, Meyve Risalesinin “Onuncu Meselesi” olan “Emirdağ Çiçeği” Risalesine götürünüz, müracaat ediniz, harika ve ispatlı izahatı alınız. –Mütercim–}
alınır. Kur’an’ın eczaları mesabesinde olan bazı yerleri de vardır ki; her tekrarlandıkça, parıldayarak etrafından hak ve hakikatın şua’larını fışkırtır. Keza, Kur’anın o bazı yerlerinde, üssül-esas ve hayatî düğümler mesabesinde olan “Ukde”ler bulunur ve mütecessid nurları vardır ki; sermedî bir cesetle birleşerek cisimleşmişlerdir;
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
gibi..
Şimdi ey arkadaş! Eğer zevk-i hakikat alıcısı duygu cihazın varsa; git, onunla bir müşaverede bulun!
İşte buraya kadar söylediklerimiz, Kur’anda tekrarların varlığı takdirine binaen söylenmiş sözlerdir. Yoksa, câizdir ki; mesela, Kur’anda çokça tekrarlanan Mûsa aleyhisselamın kıssası her bir makamda, husûsiyle bulunduğu yerde, üzerinde durulan mevzu’la alakadar olan vecihlerden ve o vecihleri müştemil bulunan, o makama münasip bir vecihle
{ Bu meseleyi de, Âsar-ı Bediiyye 2. baskı sh. 960-963 teki “Lemaat” eseri içinde bulunan bu husustaki harika tefsirine bakınız! MütercimM}
bulunsun. Buna göre, kıssa-i Mûsa’nın (A.S.) Kur’andaki tekrarları
İşte, bu gibi yiyecek gıdalarda bu iş böyle olduğu gibi; kelamın da bir kısmı hakikatın özü olup fikirlere kût ve kuvvet, ruhlara da gıdadırki; Güneşin ziyası gibi her iade edilip tekrarlandıkça, istihsan ile karşılanır.. Ülfet edilmişin tekrarlanmasıyla da, tanışma ve ünsiyet peyda edilmiş olur… Kelamın bir kısmı da, ziynet ve tefekküh kabilindendirki; lezzeti, sûretinin tazelenmesinde ve elbisesinin tenevvu’unda, çeşitlenmesindedir.
İşte sen, bu hakikatı böylece anladı isen, bilmiş ol ki: Kur’an-ı Hakîm-i Mu’ciz-ül Beyan, nasıl ki hey’et-i mecmuasıyla kalblere kût ve kuvvet olduğundan; tekrarında değil usanç, belki her tekrarlandıkça helavet ve lezzet
{ Bu tekrar mevzu’unu, Meyve Risalesinin “Onuncu Meselesi” olan “Emirdağ Çiçeği” Risalesine götürünüz, müracaat ediniz, harika ve ispatlı izahatı alınız. –Mütercim–}
alınır. Kur’an’ın eczaları mesabesinde olan bazı yerleri de vardır ki; her tekrarlandıkça, parıldayarak etrafından hak ve hakikatın şua’larını fışkırtır. Keza, Kur’anın o bazı yerlerinde, üssül-esas ve hayatî düğümler mesabesinde olan “Ukde”ler bulunur ve mütecessid nurları vardır ki; sermedî bir cesetle birleşerek cisimleşmişlerdir;
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
gibi..
Şimdi ey arkadaş! Eğer zevk-i hakikat alıcısı duygu cihazın varsa; git, onunla bir müşaverede bulun!
İşte buraya kadar söylediklerimiz, Kur’anda tekrarların varlığı takdirine binaen söylenmiş sözlerdir. Yoksa, câizdir ki; mesela, Kur’anda çokça tekrarlanan Mûsa aleyhisselamın kıssası her bir makamda, husûsiyle bulunduğu yerde, üzerinde durulan mevzu’la alakadar olan vecihlerden ve o vecihleri müştemil bulunan, o makama münasip bir vecihle
{ Bu meseleyi de, Âsar-ı Bediiyye 2. baskı sh. 960-963 teki “Lemaat” eseri içinde bulunan bu husustaki harika tefsirine bakınız! MütercimM}
bulunsun. Buna göre, kıssa-i Mûsa’nın (A.S.) Kur’andaki tekrarları
Yükleniyor...