Sonra, tesellî nazarı ile de, “Şu tahliye

تخليه

makamının daimî arkadaşı olan “Revac ve tahliye

تحليه

makamına (ümit ve süsleme makamı) baktırmaktadır.

Evet, Korkunç bir hadiseyi veya dehşetli bir emri görenin kalbinde en evvel doğan şey, “Hayret” hissidir. Sonra, ondan kaçma ve uzaklaşma meyli doğar. Sonra da, kaçmak ve uzaklaşmaktan çaresiz kalıp âciz kalınca, tevekkül meyli doğar. Bu tevekkül meylinden sonra da, bir ümid ve tesellî doğmaya başlar.

- Eğer desen: Cenab-ı Hak –Azze ve Cell– Hakîm’dir, Ganîdir; acaba şerri, çirkinliği, dalaleti alemde halketmesindeki hikmet nedir?..

evaben sana şöyle denilir: Ey arkadaş! Şunu iyice bilesin ki: kâinatta kemal, hayır ve hüsün maksud-u bizzattırlar. Hem bunlar kâinatın külliyatı ve erkânıdırlar. Şerr, kubuh ve noksan ise, o büyük rükünlere nisbeten cüz’iyât ve küçük şeyler olup; hilkatte azınlık, teba’î ve dağınıktırlar. Bu cüz’î şer ve noksanlıklar’ın Halıkı; bunları Hüsün, güzellik ve kemal arasında dağınık bir tarzda halkeylemiş olması; bunların zatiyetleri i’tibarıyla değil, belki hayır, hüsün ve kemal’in hakaik-i nisbiyelerinin

{“Hakaik-i nisbiye” meselesi Risale-i Nur’un bazı yerlerinde, hususan “Pencereler” Risalesinin 26. penceresinde izahı vardır. Hülasası şudur: Mesela, şu adam cesurdur, elbetteki birilerine göre cesurdur. Sonra bu adam daha cesur birisiyle karşılaşınca, bu defa buna göre o adam cesurdur... Ve hakeza, cesaret gibi güzellik, ilim, sanat ve sairedede bu hal yürütülebilir. –Mütercim–}

zuhûrlarına, belkide vücûda gelmelerine bir mukaddime ve bir vâhid-i kıyasî olsunlar diye yaratılmışlardır.

- Eğer desen: Hakaik-i nisbiyenin ne kıymetleri vardır ki, vücûda gelmeleri yolunda cüz’i şerler istihsan edilip yaratılsın?..

evaben sana denilir: “Hakaik-i nisbiyye” dediğin şeyler, kâinat arasında bağlar ve rabıtalardır. Hem Kâinatın nizamı, bunların iplerinden dokunmuş ve örülmüştür. Ve enva’-i Kâinat’ın ayrı ayrı nev’ler halinde birer birlik ve ayrı birer teşahhus kesbetmesinin vücûdu da, onlardan in’ikâsetmiş şualardır. Ayrıca, hakaik-i nisbiyeler, hakaik-i hakikiyeden binler defa daha fazladırlar. Evet, bir Zat’ın hakikî sıfatları şayet yedi

Yükleniyor...