�kinci ciheti: Çünki ölüm, mutasavvifînden tahkik ehline göre,
{ Hazret-i Mevlana Celaledin-i Rumî Kuddise Sirrühu’nün ölümü “Şeb-ı Arûs” gerdek gecesi addetmesi gibi... -Mütercim-}
şahsın muzır hayvanat ve haşaratla dolu hapishane gibi bir yerden, geniş bir sahraya çıkması gibi necatı, kurtuluşudur.
�çüncü ciheti: Çünkü ölüm, nev’-i beşer’in nesli ve ictimaî hayatı itibarıyla büyük bir ni’mettir. Eğer ölüm olmasa idi, insan nev’i müdhiş sefaletlere, perişaniyetlere düşmüş olacaktı.
ördüncü ciheti: Çünki ölüm, bazı şahısların hal ve vaziyetleri itibarıyla matlup bir ni’mettir. Zira insanın âcizliği ve zaifliği sebebiyle hayatın tekâlifine ve beliyelerin tazyikatına ve unsurların –zahiri– şefkatsizliklerine tahammül edememektedir. Öyle ise ölüm, şahsın kurtuluş kapısıdır.
ÖRDÜNCÜ MESELE:
ثُمَّ يُحْيِيكُمْ
hakkındadır.
Ey kardeş! Bilmiş ol ki:
اَمَتَّنَ اثْنَتَيْنِ وَاَحْيَيْتَنَ اَثْنَتَيْنِ
Mü’min Sûresi/11
{ Bu ayetin çok kısa bir meali: “Kıyamet gününde, yani: Yevm-ı haşirde, kafir ve münafıklar: “Ey Rabbimiz, ne olur bizleri ikinci bir defa öldür ve dünyada bir defa daha dirilt diyecekler...ve kusurlarınıda itiraf eeceklerdir.” -Mütercim-}
ayetinin işareti ve keza
ثُمَّ يُحْيِيكُمْ
cümlesini takib
Yükleniyor...