1- Eğer Desen: Eşyanın hakirlik ve hasisliği, kudretin azametine ve kelamın nezihliğine münafîlik gösteriyor?

ana cevaben denilir: Hakirlik, hasislik, çirkinlik ve benzeri şeyler, eşyanın yalnız mülk yüzüne bakan ve bize nazır olan vecihlerine ve bizim de sathî ve tebaî olan nazar ve bakış vaziyetimize göredir. İşte bu cihette, zahirî sebepler araya perde olarak konulmuş ki, azametin tenzihini korumuş olsunlar. Amma eşyanın melekûtiyet cihetine bakılabildiğinde, hepsinin ve her şeyin mahiyet ve iç yüzü şeffaf, parlak ve âli olduğu görülecektir.. Ve bu cihet, kudretin teallukuna mahall olduğu gibi, bu tealluktan hiç bir şeyin harice çıkamadığı anlaşılıp bilinecektir. İşte nasılki, zahirde sebeblerin vaz'edilmesini azamet iktiza ediyorsa; onun gibi, Vahdet ve izzet dahi kudretin her şeye şûmûlünü ve kelamın da (Kelâm-ı Kadîm olan Kur'anın da) bütün bunları ihata eylemesini istilzam etmektedir.

Evet, bir zerrenin üzerinde atom zerratıyla yazılmış bir Kur’an, sema sahifesinde yıldızlar mürekkebiyle yazılan bir Kur’andan, daha az cezaletli değildir. Hem bir sineğin hilkati, san’atça bir filin yaradılışından daha aşağı değildir. İşte aynen Kelâm-ı Kadîm dahi (Kelâmullah) aynen kudret gibi olup, her şeye öyle taalluk eylemektedir.

2- Eğer desen; Şu zahirî hakaret, ne için bu temsildekilere raci' ve aid oluyor.?

evaben sana denilir: O hakaret, temsil ile hali ta’rif edilen şeye aid olup, temsilin kendisine aid değildir. Buna göre, temsili yapılan şey, meseleye tatbiki iyi gelirse ve ona uygun ve güzel düşse, temsil de ona göre güzelleşir, kelamın derecesi de o nisbette yükselir, belağatın nizamı da yücelir. Görmez misin ki; padişah, kendi raiyetinden bir şahsa layık ve münasib bir elbise bahşedip verdiği gibi, bir kelbe de iştihasına münasib bir kemiği atar... ve hakeza ilh... İşte padişah'ın bu davranışı için denilemez ki; padişah bid’atlı bir iş yaptı. Belki o, her şeyin layık ve münasibine göre, yerine vaz'etmekle, iyi ve güzel bir iş yaptı denilir. Öyle de: temsil getirilen şey, ne kadar hakir ise, getirilen misali de o nisbette hakir ve aşağı olur. Ve o şey ne kadar azim ise, misali de ona göre azim olur. Mesela: Putlar en edna şeyler olduğu için; Cenab-ı Hak' da onların başına sinekleri musallat kılmış... Sanemlere yapılan ibadet dahi eşyanın en ehveni, en küçüğü olduğundan; Cenab-ı Allah Ankebût’un (örümceğin) dokuduğu çadır evini, o putlara ünvan olarak göstermiştir.

 /  
505
Yükleniyor...