binay-i mef'ûl sigası üzere irad edilmesinde şöyle işaret ederki: (Dünyada rızık elde etmek için gösterilen çabanın meşakkat Cennette o zahmet ve meşakkatı, olmayıp, kendilerine hizmet edildenler makamında kaim olarak, rızık getirilip kendilerine takdim edilecektir.
Ve
مِنْ ثَمَرَا تِهَا
ya bedel,
مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ
nin tercihen alınması, üstteki suallerden ikisinin cevabına Kur'anca tansis edildiğine (kat'i olarak cevap verildiğine) işarettir.
Ve umumîleştirmeyi ifade eden
ثَمَرَةٍ
nin tenkiri; cennette hangi meyve ve semere olursa olsun, hepsinin rızk olduğuna ve olacağına işarettir. (Yani dünyada bazı semereler vardır ki; yemeğe elverişli olmayıp, insanın kuvve-i zaikasına göre tatsızlığı veya acılığı gibi sebeblerden dolayı yenilmedikleri gibi değildirler. Belki Cennetin bütün semereleri, bila istisna ni’met ve rızık olduğuna işaret etmektedir.)
Ve
رِزْقًا
nin tenkiri, şöyle işaret veriyor ki: Cennetteki rızıklar, sizin dünyada açlığı ve susuzluğu gidermek için yediğiniz muayyen rızıklar gibi değildir. (Belki her an ve zaman zevk ve lezzetle yenilirler)
Ve
قَالُوا
lafzı ise, yani “Cennette, onun ehli birbirleriyle mukavelede
{ Çünki
قَالُوا
, (dediler) veya (derler) muayyen bir tarafın sözü değildir. Belki bütün ehl-i Cennete şamildir. Öyle ise, kendi aralarında bir söyleşmedir. –Mütercim–}
bulunacaklar. Yani karşılıklı konuşacaklardır.” sözü ile ima ediyor ki; ehl-i Cennet hem birbirlerine müjdelemede bulunurlar, hem de garip şeyleri birbirlerine gösterirlerki; hüküm için, yani
قَالُوا
nun hükmü için iki lazimedir. (yani ayet
قَالُواهٰذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ
ifadesiyle hem
Ve
مِنْ ثَمَرَا تِهَا
ya bedel,
مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ
nin tercihen alınması, üstteki suallerden ikisinin cevabına Kur'anca tansis edildiğine (kat'i olarak cevap verildiğine) işarettir.
Ve umumîleştirmeyi ifade eden
ثَمَرَةٍ
nin tenkiri; cennette hangi meyve ve semere olursa olsun, hepsinin rızk olduğuna ve olacağına işarettir. (Yani dünyada bazı semereler vardır ki; yemeğe elverişli olmayıp, insanın kuvve-i zaikasına göre tatsızlığı veya acılığı gibi sebeblerden dolayı yenilmedikleri gibi değildirler. Belki Cennetin bütün semereleri, bila istisna ni’met ve rızık olduğuna işaret etmektedir.)
Ve
رِزْقًا
nin tenkiri, şöyle işaret veriyor ki: Cennetteki rızıklar, sizin dünyada açlığı ve susuzluğu gidermek için yediğiniz muayyen rızıklar gibi değildir. (Belki her an ve zaman zevk ve lezzetle yenilirler)
Ve
قَالُوا
lafzı ise, yani “Cennette, onun ehli birbirleriyle mukavelede
{ Çünki
قَالُوا
, (dediler) veya (derler) muayyen bir tarafın sözü değildir. Belki bütün ehl-i Cennete şamildir. Öyle ise, kendi aralarında bir söyleşmedir. –Mütercim–}
bulunacaklar. Yani karşılıklı konuşacaklardır.” sözü ile ima ediyor ki; ehl-i Cennet hem birbirlerine müjdelemede bulunurlar, hem de garip şeyleri birbirlerine gösterirlerki; hüküm için, yani
قَالُوا
nun hükmü için iki lazimedir. (yani ayet
قَالُواهٰذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ
ifadesiyle hem
Yükleniyor...